bugün
yenile

    bir lise 2 hikayesi

    0
    +
    -entiri.verilen_downvote
    akşamüzeri rakı içelim dedik, 50lik rakı aldık ayıptır söylemesi, eve geldik mezeler falan da hazır, alanya'da o saatlerde denizden bir rüzgar eser ki, bu rüzgarın güzelliğini hiçbir şair anlatamaz, hafif serin, yumuşak yumuşak rüzgar da esiyor, sanki şortların arasına girmek için esiyormuşçasına şortun içinden içinden esiyor, rüzgar ve rakı güzel bir ikili oluşturmuştu, bizimkiler pek alkol almadıkları için birer duble içip içeri geçip yattılar, 50lik rakı ile başbaşa kalmıştım, sanırım üçüncü dubledeyken telefona bir mesaj geldi. -eşekle ayrıldık güneyli. aşkın kısır döngüsünün içerisine girmiş gibiydim, cevap yazmayı çok istedim, yazsam ne yazacaktım ki, gelin olmuş gidiyorsun şarkısını onun için söyleyeli bayağı olmuştu. sanki o da benim için ayrılmışçasına bana haber veriyordu. elimdeki bardağı hızlıca kafaya diktim ve cevap yazmamaya karar verdim. dördüncü duble bittikten sonra insanın sarhoş kafa ile doğru kararlar alamadığını düşündüm, bunu bana ilk sevişmemizden sonra esra söylemişti, ben de iki bira ile sarhoş olunmadığını söyleyerek ona doğru bişey yaptığımızı anlatmaya çalışmıştım, şimdi yazarken düşünüyorum da o yaşta sevişmek kelimesini yaşamış olmak enteresan birşey hakikaten, bir litvanyalı değiliz sonuçta. +bana söylemek için can atıyor gibi bir halin var sanki? gönderdikten sonra anlık bir pişmanlık yaşadım, mastürbasyon sonrası pişmanlık gibi birşeydi, etkisi geçince esra'ya olan aşkım da deniz kabuğunun içinden çıkan inci gibi parıl parıl parlamaya başladı. bir yandan mesaj bekliyorum diğer yandan rakıya vurdukça vuruyorum, az çok alkol ile aram iyiydi. zaman geçmek bilmiyordu, sanki o tatlı rüzgar yerini cehennem sıcaklarına bırakmıştı, yarım saat bi saat kadar geçtikten sonra -zaten sen istediğin içindi herşey, bitti, ama istersen yine aynı şeyi yapabilirim +istemiyorum -peki sen ne istiyorsun güneyli +lanet olsun ki ben ne istediğimi bilmiyorum -... bir keresinde "insan birisini seviyorsa bunu ona illa düzgün cümleler kurarak söylemesine gerek yok, üç nokta bunun için yeterli" demiştim esra'ya, o da bana o akşam noktalarla dolu bir mesaj atmıştı, 3 4 sayfa sırf nokta ile doluydu. o an kaçıncı dublede olduğumu unutmuş bir vaziyette elimdeki dubleyi bir behzat ç. havasında fondipledim. aradan beş dakika ya geçti ya geçmedi içeri geçtim yattım.
    ... diğer entiriler ...