istanbul'un en sağlam yerlerinde ne kadar işletme varsa hepsi kürtlerin. minibüsler, pazarlar, en kral lokantalar kürtlerin. 10 tane arkadaşım diyebileceğim adam varsa bunlardan 8'i kürt ama senin gibi ağlama edebiyatı yapmıyorlar. bırak bu ezilmiş edebiyatını da gerçekleri konuşalım. benim ailem rize'nin dağına sırtında odun, çimento, tuğla vb. malzemeyi taşıyorsa siz de yapacaksınız bunu. devlet bize bakmıyor mantaletisinden vazgeçip çalışıp çabalayacaksınız. devlet sana yol yapar, sen kazar el yapımı patlayıcıyla 20 yaşındaki çocukları öldürürsün haince. okul yapar, öğretmen gönderir öldürürsün. asayişi sağlasın diye polis-asker yollar ama bebeğine mama almak için dışarı çıkınca ensesine sıkarsın. pardon da arkadaşım sen bu ülkeye ne kattın da bu hakkı kendinde bulabiliyorsun? ağlamaktan vazgeçip efendi gibi bu ülkede yaşamaya çalışırsanız ezilmezsiniz. ben ezilen kürt görmüyorum, benim etrafımdaki çoğu kürt işinde gücünde ve devletinde fayda sağlıyor. sen ve senin gibi düşünen kürt milliyetçileri de bunu başarabilir. ama kolaya kaçıp devlet bize bakmıyor, devlet bizi eziyor, kahrolsun tc. öyle mi? o işi geçeceksin.
dip not: kürt olup bizimle kardeşçe yaşayan arkadaşlara değil bu laflarım. lütfen üzerine alınmak isteyen alınsın.