aldığın her pantolonu terziye götürmektir.
toplu taşıma araçlarında tutunacak dal bulamamaktır.
35 numara ayakkabı istediğinde, çocuk reyonumuz yok sözünü duymaktır.
kaç yaşına gelirseniz gelin lise kaç sorusuna maruz kalmaktır.
basketbol topunu sektirirken yüzüne vurmaktır.
ne kadar güzel olursanız olun hep tatlı olarak anılmaktır.
sen sığarsın mantığı çerçevesinde abuk subuk yerlere sokulmaktır.
araba kullanırken koltuğu en öne kadar getirmektir.
mutfak raflarına erişememek ve sandalye kullanmaktır.
kimi zaman oturduğunuzda ayaklarınızın yere temas etmemesidir.
edit: bunu nasıl unuttum, uzun boylu insanların dirseklerinin yüzlerine çarpmasıdır aynı zamanda.
aklıma geldikçe ekleyeceğim buraya mağduriyetlerimizi.
eklemeler:
50 kiloyu aştığın an giydiklerinin yakışmadığı gerçeğiyle yüzleşip yediğine içtiğine dikkat etmektir.