bugün
yenile

    büyük istanbul depremi

    12
    +
    -entiri.verilen_downvote
    Şimdi söyle önemli bir konuda daha uzun kapsamlı bir yazı olsun istiyorum sözlükte. Bunun için ekşisözlükte bazı yazarlar güzel yazılar yazmış hem onların yazdıklarından değiştirerek tabi ki yazımda faydalanıcam hem de birkaç yerden daha yararlanıp yazıyı zenginleştirmeyi planlıyorum. Uzun bir yazı olabilir çok fazla bilimsel terim kullanmayı düşünmüyorum kullanacaklarımı da açıklarım. ilk entry bu ikinci bu aha bu da üç İlk önce deprem konusunda en çok kullanılan terim olan fayı bir açıklayalım. Fay, üzerlerinde gözle görülür değişme olan kırıklardır. Türkiye'de 3 tane fay hattı bulunur. Bunlar kuzey anadolu fay hattı, doğu anadolu fay hattı ve batı anadolu fay hattıdır. Büyük İstanbul depreminin olacağı hat saroz körfezinden başlayan van gölüne kadar uzanan kuzey anadolu fay hattıdır. Türkiye her yıl yaklaşık olarak 20 mm batıya ilerler. Ancak bazen kara parçası hareket edemez, başka bir kayaya sıkışır ve enerji depolamaya başlar sonraki depremde normalde diğer depremlerde yapması gereken hareketi bir anda yaptığı için büyük şiddette deprem olur. 17 ağustos depreminde yaşanan olay bu durumdan kaynaklıdır. Milyonlarca yıl önce doğu anadolu'da bitlis okyanusu denen bir okyanus bulunuyordu. Afrika'dan kopan arap levhası yukarı doğru hareket etti ve okyanusu kapattı. Kuzeye doğru hareketi devam edince yer bulamayınca günümüzdeki güneydoğu anadolu'da bulunan sıradağları oluşturdu. Bu hareket sonrasında itmesi artık Anadolu'nun batısına doğru olmuştur. Kuzey anadolu fay hattı da depremler gerçekleştiği zaman batıya doğru hareket eder. Şimdi Türkiye tarhinde olmuş büyük depremleri incelemeye başlayalım. Coğrafyası kötü olanlar için tavsiyem bir Türkiye siyasi haritası açın ve depremin yönüne öyle bakın. 1937 yılında kuzey anadolu fay hattının en kısmında erzincan depremi oldu. Büyüklüğü 7.9 olarak ölçüldü. Tabi doğadaki enerji yok olmadığı için bu enerji başka bir yerde depolanmaya başladı. Bu enerjinin çoğu depremle yerküreyi titretti bir kısmıda fay hattı batıya doğru ilerlediği için batıya doğru depolanmaya başladı. 1942 yılında erzincan'ın batısında olan niksar'da 7.0 büyüklüğünde bir deprem gerçekleşti. Bu enerji de batıya ilerlemeye devam etti ve 1943 yılında kastamonu tosya'da 7.2 büyüklüğünde bir deprem gerçekleşti. Enerji güney-batıya ilerlemeye devam etti ve 1944'de bolu gerede'de 7.2 büyüklüğünde bir deprem gerçekleşti. 12 sene boyunca o hatta başka bir büyük deprem gerçekleşmemişti. Ancak 1957 senesinde abant'ta 7.1 büyüklüğünde deprem oldu. Anadolu insanı artık yavaş yavaş önlem almaya başlamıştı. Batıya doğru olan göçler hızlanmıştı. Ancak deprem Türk insanının peşini bırakmıyordu. 1967 yılında adapazarı'nda 7.2 büyüklüğünde bir deprem oldu ve insanlar artık korkuyla yaşamaya başladı. Vatandaşlar artık evlerini daha güçlü hale getirmek için her yolu araştırıyordu. Gazetelerin bazılarında alınabilecek önlemler yazılıyordu. Ancak 1999 depremine kadar başka bir büyük deprem yaşanmadı. Ama vatandaşlar o tarihe kadar depremden zarar görmese de türkiye'de olan darbeden, krizden zaten çok fazla zarar görmüştü. Büyük çoğunluk depremi unutmuştu, deprem öncesi alınacak önlemleri unutmuştu. Batıya doğru olan göç hızlanmış, artık fazla nüfustan çarpık kentleşme başlamıştı. Kalitesiz, çimentosu, tuğlası zayıf evler yapılmıştı. Takvimler 17 ağustos 1999'u gösteriyordu. Deprem kendini Türk insanına yeniden hatırlattı hem de sonuçları çok acı şekilde. İzmit'te 7.4 büyüklüğünde deprem olmuştu. Ardından da düzce'de 7.2 büyüklüğünde bir deprem gerçekleşti. Peki şimdi o enerji nereye gitti. Türkiye'nin fay hattına bakın, o enerji şuan marmara denizinin alt kısmında depolanmış durumunda. Aradan 17 sene geçti neredeyse bu fay hattı üzerinde başka bir büyük deprem olmadı. Tehlike kapımızda. Ancak adapazarı depremi olana kadar nasıl insanlar depremi unuttuysa, hazırlık yapmadıysa yine öyle. Medya deprem sigortasından bashediyor ama kimseye alacağı önlemi söylemiyor. Şuanda kentsel dönüşüm adında bir proje yapılıyor ancak proje yavaş ilerliyor bir de bazı insanlar evlerini terk etmiyor. Şuan acaba kaç kişinin evinde deprem çantası vardır? Mesela bu yazıyı yazan kişinin evinde yani benim yaşadığım evde yok. Yaptığımız halde bir şekilde o çantanın içindeki şeylerin çoğunun tarihi geçti ve o çanta bir daha hazırlanmadı. Zaten sonra birileri de bize çantayı hazırlayın diye hatırlatmadı da. Bir de bir yazarımızda bahsetmiş ben de o konuya bildiğim şekilde açıklık getireyim. Öyle depremlerle enerji boşalmıyor. Zaten o enerjiiyi boşaltan sadece depremler değil doğal afetlerin hepsi o enerjiyi boşaltıyor. Ancak o enerji boşalması denilen şey çok büyük bir şey değil. Günlerce yağmur yağar, sonraki ay metrelerce kar yağar bu böyle yıllarca devam eder oynasa oynasa depremin büyüklüğünde en fazla 0.5 azalma yaratabilir. Zaten zamanla da depolanan bir enerji var birbirlerini nötrlerler ortada boşalma diye bir şey olmaz. Birikmiş bir enerjiyi boşaltmak zordur. Artık önlemlerimizi almalıyız gerçekten ama gerçekten depreme hazırlanmalıyız. Çünkü bu ülkede oluşacak bir deprem ve o depremde yaşanacak kayıplar bu ülkenin kaderini fena halde etkileyecektir. Yazı kelimesi kelimesine bana aittir. Çoğu kaynaktan bilgi edinmek ve fikir edinmek için faydalandım. Kaynakları paylaştım isteyen bakabilir çalma gibi bir durum söz konusu değildir. Lütfen okuyan kişide cidden anlayarak, bilinçlenerek okusun. Kaynaklar: deprem hakkında bir makale baya bilgi içeren bir yazı
    1çok önemli bir konu aslında. 👏👏👏 - turkcu bey 02.08.2016 16:22:00 |#2736940
    2aynen hocam yazarken terledim de gören olmadı ona yanıyorum - asosyalmaymun 02.08.2016 16:22:36 |#2736987
    1favladım bile. :) şu an görmeleri çok da önemli değil bu anlık değil ömürlük entry. - turkcu bey 02.08.2016 16:24:29 |#2736941
    ... diğer entiriler ...