bugün
yenile

    the dark knight

    9
    +
    -entiri.verilen_downvote
    "insanı öldürmeyen şey tuhaflaştırır" cümlesi ile başlayan bir filmi izlemek için rahat bir pozisyon aldığımda aslında olayın nerelere varabileceğini tahmin edemiyordum. batman, harvey dent ve the joker... işte bu üçlü ekseninde cereyan eden olaylar silsilesi. bir tarafta kendisini insanlığın iyiliğine adamış bir kahraman(!) yani batman. diğer tarafta çok asil ve dürüst bir bürokrat. ve nihayetinde o ütopik canlı; joker. ya da insanların onu adlandırması ile bir ucube. bu durumun suçlusu o değil ama. kendisi dillendiriyor hatta. diyor ki; "toplum mükemmel bireyler yetiştirmek isterken bazılarını kaybetti. delirtti. ucube etti. benim gibi." banka soygununun ardından kalem kaybetme numarası sonrası olayın gidişatı değişmeye başlıyor. karanlıkların çocuğu batman tekme tokat adam döverken joker muhteşem planını ortaya koymaya başlıyor. aslında planı yok joker'in. çünkü; insanlar planlı eylemlere ilgi duymuyorlar. bir bidon benzinle dünyayı yakabilecek öfkeye sahip joker. fakat öfkesini kabaca ifade etmiyor. kötülüğün ve çirkinliğin, iyilikten ve güzellikten daha estetik bir duruşu ve yapısı olduğuna inandığı için bu uğurda mücadele ediyor. hem kötülüğün ve iyiliğin kriteri ne? toplumların çoğunluğunun kararları mı? o toplumların bir gün neler yapabileceğini de yine joker söylüyor. diyor ki; "şu modern insanlar aç kaldıkları an birbirlerini yerler." öyle değil mi peki? iş yerlerinize bir baksanıza. herkes bir diğerinin yumuşak etine saplamış dişlerini. kanatırcasına ve parçalarcasına ısırıyor. batman'in çıldırma hikayesi de bu noktadan sonra başlıyor. aslında o joker'den daha hasta. ama toplumun yararına hareket ettiği için dokunulmazlığı var. joker'in hiçbir hareketinde tutarsızlık olmazken batman uçmuş. mevzuyu bitirmiş. çoklu kişilik sendromu yaşıyor. kişiliksizlik ağır geliyor ruhuna. insan ve kahraman olmak arasındaki o uçurumdan aşağı düşmüş. pelerini açılmamış o düşüşte. o yüzden de alabildiğine öfkeli. aslında o da inanmıyor insanlığın iyiye gidebileceğine. nihayetinde harvey dent'i görüyor. ve onun nereden nereye gelebildiğini. insanların inançları kırıldığında neler yapabileceğinin kanlı sanığına tanık oluyor. ve harvey dent'in adaletine bakıyor. şansını kendisi yaratan bir insanın neler yapabileceğine. sonrasında anarşizm, kaos, adalet, eşitlik, yıkım, delilik... "çarp banaaaaaa!" diyor joker anayolun ortasında. batman ise joker'e çarpamayacak kadar cesaretsiz. biliyor ki ona çarpmasını istiyor joker de. o yüzden de anlam kazanıyor joker. karşıtıyla varoluyor her ikisi de. o yüzden sonsuza dek oynanacak bir oyunun ikilisi birbirlerini boşlukta yakalıdığında joker ekliyor; "delilik yer çekimi gibidir. biraz itmen yeterli." topluma dönüp bakılıyor sonra. insanlığın ucube haline. okullara, iş yerlerine... ve insanlığın ulaştığı boyut göz önüne getiriliyor. o boşlukta asılı kaldığında, her defasında farklı bir hikaye anlatan joker özleniliyor. histerik kahkahaları, muhteşem makyajı ve yüzüne kondurduğu/kondurulan müthiş gülücüğü ile. joker geliyor aklımıza. bir şekilde o ilk cümle anlam kazanıyor; "insanı öldürmeyen şey tuhaflaştırır." hayatı ve insanları ciddiye alan herkese o soru sorulmak isteniliyor. son ses. bağıra bağıra; "why so serious?"
    1abi emeğine sağlık ama sormak istediğim şu bu yazıyı sadece filmi ve filmde olanları baz alarak mi yazdın? eğer sadace filmler değilse baktığın yer, topluma bakana kadar ki karakter analizlerinde baya yanlışlık var :) - aris velouchiotis 20.12.2015 02:07:04 |#3293288
    0filmi izledikten sonra yazmıştım yıllar önce :) - madridli bela 20.12.2015 02:08:34 |#2485668
    1o zaman lafım yok abi verdim artini :d - aris velouchiotis 20.12.2015 02:21:29 |#2485689
    ... diğer entiriler ...