bugün
yenile

    savaş

    4
    +
    -entiri.verilen_downvote
    Her ne kadar vahşet içerse de, seks ile birlikte hayatın bir parçası olan gerçektir. Evrimseldir. Yani doğamızda vardır. Neslin devamını içerir. Tarih, silinen ırk ve milletleri yazmaktadır. Üstelik hakikat, yazılandan çok daha fazladır. Geçmiş yıllarda, savaşı engellemek için bir dizi önlem alınmış olsa da(Olimpiyatlar, BM, Milletler Cemiyeti), hiçbir önlem buna engel olamamıştır. Muharebeden farklıdır. Muharebe, olur ve biter. Tıpkı boks müsabakası gibi. Lakin savaş farklıdır. Bir çok tür savaş vardır. Ekonomik, ticari, siyasi ve sıcak... Savaşlar bazen bir dizi muharebeyi içerebilir. Hatta bazen yıllar sürebilir. Savaşan halk da olabilir, profesyonel askerler de. Bu durum; devlet stratejisine, bulunduğu jeopolitik konumuna, nüfusuna ve çatışma bölgelerine yakınlığı gibi bir dizi faktöre bağlıdır. Savaş aletlerini devletler ve özel şirketler üretebilir. Bilinenin aksine, savaş sanayii kar marjı yüksek bir kalemdir. Ayrıca; gelişen teknolojiyi de savaşlara borçluyuz. Arabalarda kullanılan head up display'ler, internet, jet motoru, GPS ilk aklıma gelenler mesela. Savaş, sürekli bir değişim ve gelişime ihtiyaç duyar. Çünkü bulunan hiçbir silah, üstünlüğünü uzun süre sürdüremez. Mesela tanklar; ilk çıktığından çaresiz bir ölüm makinesi idi. İnsanları diri diri çiğnerlerdi. Sonra anti tank silahları bulundu. Karşılığında zırhlar kalınlaştı. Gelişen teknoloji, anti silahların yanındaydı. İsterseniz, çeçen savaşında rus tanklarının madara oluşunu izleyebilir. (Gerilla, merilla. Oldu mu, oldu.) Peki sonra... Şimdi de tanklara aktif savunma sistemleri yerleşti. Savaşta her şey silah demek değildir. O silahları kullanacak askerlerin, silahların bakımlarını yapacak personelin, o askerleri yönetecek komutanın, o komutana emir verecek Kurmay'ın eğitimi çok ama çok hayatidir. Yani oturmuş bir savaş geleneği ve Kurmay Ekolü gereklidir. Bu yüzden Ruslar, Türkler ve Almanlar savaşabilir, lakin Araplar savaşamaz. Ayrıca; savaşın kazanılmasında sıcak çatışmadan çok; Lojistik destek, ekonomi ve motivasyon önemlidir. Lojistiğiniz iyi olmazsa, bildiklerinize ikmal yapamazsınız ve kaybedersiniz. Tıpkı Alman'ların Rusya'da kaybettiği gibi. Ekonominiz kötüyse; iç ve dış borçlanmalarınız yeterli değilse, savaşı gerektiği kadar sürdüremezsiniz. Çünkü savaş, savaş ekonomisini beraberinde getirebilir. Ve son olarak moraliniz yoksa, askerleriniz savaşmaz. Bu kadar basit. Son olarak; çatışma bölgelerini önceden kestirmek isterseniz, satılan silahların miktarına ve nereye satıldığına bakın. Örnek vermek gerekirse; Son bir kaç yıldır Mısır'ın aldığı silahları buraya yazmaya kalksam, başka bir şey yazamam. Tanklar, gemiler, uçaklar... Ya da Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan. Bir silah varsa, mutlaka kullanılır. Çehovvaari bir tutum oldu ama, olsun. Velhasıl kelam; yakın zamanda Kuzey Afrika ve Ortadoğu odaklı çatışmalar yaşanabilir. Evet, Suriye de listemde. Ülkemizin ve siyasilerin bu süreçte çok dikkatli adım atmaları gerekiyor. Siz sanıyor musunuz ki, S-4oo'ler pandemi münasebetiyle çalışmıyor? Değişen bu konjüktür gereği; alımı düşünülen lakin ambargoya uğrayan ve dışlandığımız bir dizi projeye geri dönüşümüz bile olacak. Mesela; son gelişmeler, F-35 projesi kapsamında yapılan üretimlerimizin 2o22 sonuna kadar süreceğini bildirmekte. Neden bu süre sürekli uzatılıyor? Hepsinin bir nedeni var. Biraz da siz değerli dostlarım için, naçizane öneriler vereyim. Yatırımlarınızı doğru yönetin canlarım. Herhangi bir sıcak çatışma, dünyanın neresinde gerçekleşirse gerçekleşsin, ne yazık ki, döner bize girer. Dikkatli olun ki, kriz zamanlarını güçlenerek atlatın. Evet, bu biraz şerefsizce gelecek ama, her kriz ciddi bir yatırım fırsatıdır. Tabi ayaktaysanız.
    ... diğer entiriler ...