lise2 zamanlarında dört arkadaş berkaygilin evinde toplandık. amaç rakı içmek. her neyse toplandı paralar 2-3 kilometre yürüdük tekele aldık rakıyı. fakat aldığımız rakı o dönem yeniydi. yeni rakının özel serisi vardır dışındaki etiket sarıdır bilen bilir. kıydık parayı aldık o rakıyı.
her neyse kuruldu çilingirden bozma bi sofra, herkesin bi derdi var tabi. lise2 olm sonuçta dertler derya:D rakıyı koyduk sofraya ama mutfaktan su getirmeyi unutmuşuz. bi koşu gittim dolaptaki en soğuk suyu kaptım geldim, başladık içmeye.
bu arada şu bilgiyi vereyim ki hikaye de kopma yaşanmasın. berkayın babası çok içen bir adamdır ve genellikle boğma içer. bilen bilir boğma ev yapımı bir alkoldür.
nerde kalmıştık, heh hatırladım. ben dolaptan suyu getirdim başladık içmeye. neyse doldurduk kadehleri, ben de suları dolduruyordum ki bir baktım su katmama rağmen rakı beyazlamıyor. bunun üzerine 5 dakika falan tartıştık ve en son bir arkadaştan şöyle saçma bir fikir çıktı 'hee beyler ben anladım, bu rakı özel seri ya o yüzden beyazlamıyor' ben de aklımızı s*keyim ki laps diye inandık devam ettik içmeye.
masada sezen aksu'lar, adnan şenses'ler falan evin salonunda tam bir meyhane havası var. aga ilk dubleler bitti biz evin içinde uzun eşek oynamaya başladık. var bi bokluk belli de hep şu cümleden dolayı yırtıyoruz 'rakı özel ya ondan be olm'
neyse ben uzun eşek oynayınca hayli bi yoruldum aldım su şişesini diktim kafaya. kafaya dikmemle tükürmem bir oldu. hani ben bi koşu dolaptan su almaya gitmiştim ya arkadaşlar:D hah işte o su falan değilmiş. berkayın babasının yeni aldığı boğma imiş. e rakıda bu yüzden beyazlamamış haliyle. işin en garip tarafı ise şu oldu, o gece koca 70'lik rakının hepsini boğmayla içtik.