bugün
yenile

    eski sevgilinin başkasıyla seviştiği gerçeği

    7
    +
    -entiri.verilen_downvote
    (SONU BOK GİBİ BİTEN DUYGUSAL TWİT ALARMI) Onu ilk gördüğüm an beynimdeki her şey sustu. Sadece bir küçük cüce avazı çıktığı kadar bağırıyordu. "Ne güzel bir kadın!" "Onu ilk gördüğümde de bu kadar güzel miydi?" "Dudağının kıvrımı ne kadar da güzel!" "O güzel kirpikler nasıl olur da en az kendi kadar güzel gözlerin çevresinde nöbet beklemekten sıkılır da yanağına düşer?" O ana kadar bir arayıştan ve kaçıştan ibaret olan "Aşk" kavramım, onu ilk gördüğüm an farklı bir anlam kazandı. "Bilinmezlik." Ellerini öpmek, ona sarılmak, kafasını koklamak, kafamı göğsüne koyup uyumak, saçlarını sevmek, yüzünün her bir detayını aklıma kazımak, ona dünya üzerinde verebileceğim tüm hediyeleri vermek istedim. Neden, diye soran arkadaşlarım oldu. "Bilmiyorum." dedim. Bildiğim tek şey, onun yanında kendimi çok daha iyi hissettiğimdi. Çok iyi bir konuşmacı olmama rağmen, onun yanında söyleyeceklerimi unutup, boş boş yüzüne bakarken yakaladım kendimi. Defalarca. İlkti. İlk defa annem dışında birinin kucağında, zihnimde bitmek bilmeyen fırtınalar diniyordu. Hayatın önemsiz ve nahoş detaylarındaki en güzel molamdı o. Kafasına takılan en ufak şeye bile çözüm bulmak isteğim, elini tutarken baş parmağımla ufak ufak tenini sevmem, parıldayan gözlerini seyretmem, konuşurken kıvrılan dudağının kenarını izlemem hoşuna gitmiş olmalı ki, kaldı. Sonra bir gün, gitti. Bir sürü şey söyledi giderken. Çelişkili, uzun bahaneler... Benim, şairin de dediği gibi, onunla tüm geçmişimi temize çektiğimi bilmiyordu. İlk zamanlar hoşuna giden ilgim, etkisini kaybetti. Sıkıldı. Bunaldı. Samimiyetsiz bulduğunu söyledi. Fırtınalar vardı. Benim tüm bunları anlamayacağımı sandı. Bir gün ona sudan bir sebepten bahane yarattım. O da gitti. Veda ederken gözleri bile parlamıyordu artık. Konuşurken dudaklarının kenarları yukarı kıvrılmıyordu. Benim de, kendisinin de yaralı olduğunu; bir şeylere başlamasının bile bir hata olduğunu söyledi. Buna izin vermemeliydi. Bir insanı sevmek, onunla ilgili her şeyin en ufak detayını bile kaçırmamak ve hayallerime onu eklemek nasıl bir hata olabilirdi? Onu sevmem bir hata değildi. Sadece o kaçabiliyordu. Ve ben aylardır, her ne kadar aksi olduğunu söyleyerek kendimi kandırsam da, yerimde sayıyordum. On civarı kadın benimle konuştu. Hepsi de kısa sürdü. Ne ben onların istediği şeyleri verebildim, ne de onlar yüzlerine bakarken sevdiğimi düşünmeme engel olabildiler. Onunla tanışmadan önce hiçkimseyle sevişmemiştim, ondan sonra da sevişmedim. En zor zamanımda karşıma çıkan en güzel şey olduğundan bihaberdi. Uyanır uyanmaz aklıma gelen ilk şey o. Gülüşü, konuşurken kaşlarını kaldırışı, gülerken kısılan gözleri... Hala. Hala onu istiyorum. Belki mesaj atar diye, aylardır gece uyurken telefonumu kapatmıyorum. Hayatıma kimseyi almak istemiyorum. Dua ediyorum. Bir an önce onu unutmak için. Gelecekte; henüz gerçek aşkı bulmadığımı, onun da, öncekiler gibi bir yanılsama olduğunu hissetmek istiyorum. Şimdi sevgilisi var. Belki sevişmiyorlar. Lakin ben, yanlışlıkla saçını kırarım diye, saçlarına değmeye çekinirken; o elini alelade birinin elini tutuyormuş gibi tutuyor. Kokusunu daha iyi alabilmek için kafasını öpmüyor. Ben yaptığım her şeyi içimden geldiği için yaparken, o sadece yapmak zorunda hissettiği için yapıyor. Ve o hiçbirinin farkında değil. Hiçbirinin... Edit: Lanet olası imlalar.
    0Baya doğmuşsun ha - obeson 22.06.2020 13:33:19 |#3813096
    0Dolmuşsun - obeson 22.06.2020 13:33:23 |#3813097
    2Yıllar önce yediğim bok işte ya. Gençlik. - beyazmantoluadam 22.06.2020 15:16:14 |#3815640
    ... diğer entiriler ...