bugün
yenile

    biz böyleyiz

    4
    +
    -entiri.verilen_downvote
    Bu gece itibariyle bana büyüdüğümü fark ettiren film olmuştur. Caner Özyurtlu'yu bir süre youtube üzerinden takip ettikten sonra bu filmi izlemek istemiştim. Vizyon tarihinden ötürü fırsat bulup da sinemada izleyememiştim. Açıkçası merak ediyordum. Caner Özyurtlu çok yükselmişti bu film için. Kendisinin kafasının nelere çalıştığını merak ediyordum. Film zaten aynı kafada olan arkadaş grubunun "çok eğlenerek" ve herkesin yaratım sürecinde emeği olan kolektif bir film. "Caner ve arkadaşlarının filmi" şeklinde de bakılabilir. Belli bir kültür skalasından çıkan bir ürün bu. O amaçla izlemek istiyordum zaten. Bu gece izledim mutluyum. Bu konuda bana yardımcı olan arkadaşlara da teşekkürler. :) Büyüdüğümü hissettirdi çünkü artık içinde yetiştiğimiz jenerasyonun insanlarının çektiği filmleri izliyoruz. Yavuz Turgul'lar, Çağan Irmak'lar kuşağı artık yerini yavaş yavaş yeni çizgilere bırakmaya başlamış. Zaten başlamıştı da ana akımda da görmeye başlıyoruz artık böyle şeyleri. Filmin en açık ettiği nokta bence bu. Aktüel bir kafanın, yeni çizgilerin, yeni dertlerin ürünü bir film bu. Film iyiymiş kötüymüş bu bağlamdan ziyade artık bu çizgide daha çok filmler göreceğimizi biliyorum. Bu hissi en son Tolga Karaçelik filmlerini izlerken yaşıyordum ben. Bir sonraki jenerasyondan yetişen ve ayrıksı yeni bir çizginin peşideki kafalar... Caner Özyurtlu ya da onun kuşağından başka başka sinemacılar yeni jenerasyonun, yeni dünyanın, yeni problemlerin temsilciliğini oluşturuyor. Artık benden öncekilerin dertlerini değil içinde büyüdüğüm dünyanın problemlerini izlemeye başlıyoruz. Demek ki boyum uzamış benim. Filme gelirsek; güzel yönleri vardı bence. İzlenir. Tatlı film ama bu kadar işte. İzleyicilerine hayatın sırrını vermiyor ama temsil ettiği kuşağa yeni klişeler verme derdinde. Bu da olumlu. En gözüme batan olumsuz unsur karakter özellikleri konusuna fazla kasmışlar. Bazı karakterler de bu sebepten fazla tipleme olarak kalmış. Sanki film hazırlık evresinde hepsine karakter kartları oluşturmuşlar da her biri film boyunca kartlarında yazan özellikleri göze sokmak zorundaymış gibi bir his yaratıyor. Bu beni rahatsız etti. Doğal akışı çok bozuyor. Her tiplemenin(karakter değil bunlar, çoğu tipleme) her sahnede karakterini oluşturan ana damarı öne çıkarmak zorundaymış gibi davranması büyük handikap. Filmde bence kotarılabilecek olandan fazla karakter var. 2 saatte bu kadar farklı tipin hakkından gelinememiş yer yer. En beğendiğim karakter kesinlikle Emrah karakteriydi. Varlığı, karakteri, ona yazılan espriler ve film süreci boyunca geçirdiği değişim en anlaşılabilir olan da oydu. Yan karakter olarak tasarlamışlar ama ben gayet beğendim kendisini. Bir miktar amerikan pastası filmlerinden bir tanesinden esintiler hissettirmedi değil. Hani şu liseden sonra tekrar toplandıkları bölüm olanını andırıyordu bazı detayları. Yerli american pie da olsa olsa bu kadar olur zaten. Olumlu. Ancak buna ve diğer her şeye rağmen bu film yeni bir film. Çizgisi yeni, derdi yeni, öne çıkardığı konular yeni. Hümeyra'nın göze sokulan sapsarı dişleri, estetikten uzak kırış kırış suratı, bazı oyuncuların neredeyse makyajsız halleri, bütün oyuncuların kıyafetleri ve seçilen tipler falan bile bu yeni misyonun sonucu. Bazı espriler hoştu bence. Ara ara güldürdü beni. Filmin önermesini de beğendim ben bu arada. Daha iyi işlenebilirdi belki ama çıkış noktası hoş. İnsanların ergenlik dönemindeki yaşadığı bazı şeyler istese de istemese de hayat boyu "takıntı" haline dönüşebilir ve kalan hayatın tamamını etkileyebilir. Bu önerme beni yakaladı. Kostüm tasarımına bu kadar kasıp marjinal kaygıları çok dert edinmelerini bir miktar çocuksu buldum. Gerek yok bu tarz şeylere. İsimler de öyle mesela. Kadın olmasına rağmen adı Emre olan bir karakter ve erkek olmasına rağmen adı Gökçe olan bir karakter var. Dolunay isminde biri var falan. Bu kadar hesaplamalı ve farklılık derdiyle konulan isimlerin aynı ortama tıkıştırılması gerdi beni. Böyle çocuksu şeyleri wattpad kitaplarında falan yapıyorlar. Gelmişsiniz 35 yaşına bazı şeyleri daha doğal aktarmanın yolunu bulursunuz diye umdum. Bunların dışında işte cidden 5,5-6'lık bir film. İzlersin. Fena vakit geçirmezsin. Çok sıkılmazsın. Sonra da kapatır gidersin. Benim gibi geri zekalılar üstüne bir de entry falan yazar ama beni boş verin zaten. Sinema sektörü değişik bir uçuşa geçebilir özellikle Türkiye özelinde. Online platformların etkilerini henüz yeterince hissettiğimiz söylenemez. Çok eğleneceğiz daha. Bunlar ısınma turları.
    ... diğer entiriler ...