bugün
yenile

    çocukluk travmaları

    3
    +
    -entiri.verilen_downvote
    çocukluğumdan nefret ediyorum. zaten benim çocukluğum nefretle geçti. altı belki de yedi yaşımda bi arabanın önüne atlamıştım, öleyim diye. adam son anda durdu. sonra bi dayak yedim ki, efsane. ama kimse bana neden diye sormadı. bana zaten kimse neden diye sormazdı. yaptın mı yapmadın mı? yaptıysan, yaptığın için dayak, yapmadıysan yaparsın belki diye dayak. pek iyi insanlar tanımadım çocukluğumda. en büyük travmalarımdan birisinin sonucu olarak erkeklerle herhangi bir temas kurmaktan pek hoşlanmam. yani biriyle tanışırsın, elini uzatır tokalaşmak için ve sen de uzatırsın falan. o an hissettiğim mide bulantısını bastırmak zor oluyor. sanki derim diken diken oluyor. elimde değil. bu yüzden hep soğuk görünürüm karşı taraf için. genelde başımı eğerek selamlaşmayı tercih ediyorum ama elini uzatana da ayıp olmasın diye karşılık veriyorum mecbur. duygusal anlamda çok güvendiğim bir kaç kişi dışında, bu sana zarar vermez, istemediğin şeyler yapmaz der zihnim o kişiler için. o kişiler de beş elin beş parmağını geçmez. bu yüzden çok sevgilim olmadı, hatta hiç olmadı, çok dalga geçen olurdu mesela kezban diye ama ben hep güler geçerdim. canları sağolsun. o iğrenç mide bulantısını hissetmemek için midemi bile deşebilirim. şimdi evliyim ama eşimle de bu sorunu aşmam çok zor oldu. bazı zamanlar, özellikle kriz anlarında bakışlarımdan nefret aktığını söylemişti bi keresinde. aslında kendimden nefret ediyorum. bu duruma çok üzüldüğünü hatta yorulduğunu da biliyorum ve artık aşmam gerektiğini söylediği de oluyor. belki de aşabilirim. zamanla.
    ... diğer entiriler ...