bugün
yenile

    çocuk istismarı

    3
    +
    -entiri.verilen_downvote
    Çocuğun psikolojik, fiziksel yahut cinsel olarak istismar edilmesine, çocuk istismarı denir. Çocuğa duygusal olarak kaldıramayacağı yükler yüklemek, çalıştırmak, şiddet göstermek, işkence etmek, sevgi vermemek, cinsel amaçlar doğrultusunda bir çocuğu kullanmak, çocuğun aşırı ilgi kaynaklı gelişimini tamamlayamaması ilk akla gelen istismar örnekleridir. (Cinsel gelişim kapsamındaki eylemler, istismar tanımından ayrı tutulmaktadır.) İstismar, çocuğun bakımıyla sorumlu ebeveynleri tarafından da yapılabildiği gibi, dışarıdan bir kimse tarafından da yapılabilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti anayasası ilgili maddelerince 18 yaşın altındakiler devlet koruması altındadır. Türk Ceza Kanununun ilgili maddelerince istismar eden, cezalandırılır. Bu suçta zaman aşımı bulunmamaktadır. (İsterseniz kırk yaşınıza gelince bile, istismarcınızı hapse mahkum edebilirsiniz.) Ülkemizde her üç çocuktan biri istismara uğramakta. Öyle herhangi bir cinsiyetin, herhangi bir alanda baskın olması gibi bir durum da söz konusu değil. İki cinsiyet vakaları da birbirine oldukça yakın. Gelelim zurnanın zırt dediği yere... Ebeveynler ne yapmalı? Sevgili anne&baba; çocuğunuzu ne ilgiye boğun, ne de boşverip ihmal edin. Onlara kaldıramayacağı yükler yüklemeyin. Onları sevin. Sevmeyecekseniz yapmayın. Çocuğunuzu dinleyin. Çocuklar her konuyla ilgili yalan söyleyebilir, lakin istismar ve ihmal ile ilgili bir konuda asla yalan söylemezler. Eğer çocuğunuz sağlıklıysa ve size istismara uğradığını anlatıyor, yahut belli ediyorsa, %90 doğrudur. Cinsel istismarcılara gelecek olursak... Sanılanın aksine onlar, ailenizin içine girebilecek insanlardır. "Çocuk öyle anlamıştır." demeyin. Literatür'de "Ay bunu da bir gece cin çarptı, sonra cinlerden çocuğu oldu. Sonra da kafayı yedi." denilen, bir çok istismar vakası bulunmakta. Bu konuyla ilgili çok doluyum. Sabaha kadar sizi rakamlara ve hikayelere boğabilirim. Üzülmenizi istemiyorum. Eğer sizin de böyle bir geçmişiniz varsa, yardım almaktan çekinmeyin. Ne hiçbir meslektaşım, ne de doktorlar sizi yargılamaz. Anlattıklarınız da kanunlar çerçevesinde koruma altındadır. Ortada çok ciddi bir suç yoksa da, mahkeme çağrılarını mangal yakmak için kullanırız. Anlatılanlar, bizlerle mezara gider. Size söylemek istediğim son şey; hiçbiri sizin suçunuz değildi. Sizi bunun için yargılayan biri olursa, terk edin gitsin. Sizi hak etmiyordur. Son olarak; çok iyi bir anne ve baba olacaksınız... Yeter ki bunu isteyin. *** Son sözüm istismara uğramış kişilerin partnerlerine... Çünkü bu ilişkilerde ciddi bir ayrılık sebebi. Eğer canınız gibi sevdiğiniz kişi; size böyle bir şeyin varlığını açacak kadar yakınlık duyuyorsa sevdiğinize sahip çıkın. Birinin böyle bir şeyi size açabilmesi bile büyük bir medeni cesaret ve yakınlık gerektirir. Aptal gibi soru sormayın, dinleyin. Bazen susmak, konuşmaktan çok daha değerlidir. Ona acımayın. Kızmayın. Bakın, o sevdiğiniz kişi işte. Aynı. Sadece sizden daha şanssız. Yaşadığı şeyin onu "orospu" yahut "gay" yapması gibi bir durum söz konusu değil.(Bazılarının tabiri öyle) Sadece kötü şeyler yaşamış. Unutmayın, onun yerinde siz de olabilirdiniz. Sadece yanında olun. İhtiyaç duyduyu yahut size muhtaç olduğu değil; sevdiğiniz için yanında olun. Yaptığınızı da öyle marifetmiş gibi kızın&erkeğin yüzüne vurmayın. Unutmayın, bu kişi sizin hayatı paylaştığınız yahut paylaşmayı düşündüğünüz kişi. İlk ailesini seçemedi ama sizi seçti. Onu sakın yargılamayın. Hiçbir şey olmamış gibi bir kavram var, tam olarak öyle devam edin. Onun dışında yerini bildiğiniz yaralardan da uzak durun. Ekstra bir şey yapmanıza gerek yok. Sevginiz zamanla sarar yaralarını. Her içinizden gelerek öptüğünüz, sarıldığınız an; o yara biraz daha kapanır. Çünkü sevgi iyileştirir.
    ... diğer entiriler ...