Gözü karartıp bi kaç ay önce bitirdim. Öncesinde antipatik geldiği için izlememiştim. Öncelikle ilk sezon gerçekten çok güzel hikaye akıyor. Aslında Kenan Birkan’ı da ilk sezona alıp 35 değil de 40 bölüm falan yapılsa efsane olacakmış.
-spoiler-
Neyse ikinci sezon Haluk Bilginerle güzel bir giriş yapıyor ama devamında hikaye çok fazla tıkanıyor. Ezel’in bar olayına falan girdiği bölümlerden acayip sıkıldım. Ramiz dayının gençlik yılları fena değil ama Ufuk Bayraktar ile Kenan’ın gençliğini oynayan oyuncu her ne kadar ellerinden geleni yapsalar da
Tuncel Kurtiz ve
Haluk Bilginer‘in karizması altında ezilmişler kanaatimce.
Bunun dışında bölümler çok uzun ve yorucu. Bu arada değinmeden geçemeyeceğim Kerpeten Ali’nin hikayesi gerçekten leş ya. Cengiz’in hikayesi bile elle tutulur. Yaptığı kötülüklere belki bir neden değil ama mazeret. Fakat Ali’nin hikayesi o kadar zorlama ki..izlerken bu ne aq ? Bunu için mi Ömer’i sattın dedim. Kısacası dizinin bence en karaktersiz ve kötü adamı Ali. Ezel’in yanında yer alması onu iyi yapmaz. Ali, Cengiz’den akıllı biri olduğu için her zaman kazacanağını düşündüğü güçlünün yanında yer almıştır.
Şu bu derken 61.bölüme zor geldim. Dayıyı gömdük. Dayı öldükten sonra çekilemeyeceğini anlayınca direkt 68’e Kenan’ın öldürüldüğü bölüme gittim. Kenan vurulduktan sonra Ezel’in Ramiz dayının hayali ile konuştuğu sahne gerçekten muhteşemdi. Arkada hafif esinti, Ezel’in yüzündeki işini tamamlamış birinin gururu ferahlığı ve dayının dinginliği.. dizinin finali bence o sahneydi gerisi faso fiso.
“Yeğen! Bazı dostluklar ölümle yeniden başlar, bazı hasretler ancak ölümle sona erer. Sen yeğen.. hasrete son verdin, yeniden buluşturdun bizi. Sağol yeğen iyi ettin, iyi ettin...”
Aile kaderdir. Ömer’in ailesi dünyadan bihaber ve o kadar enbesil insanlar ki gerçekten Ömer yine iyi çıkmış onların arasından. En azıdan yontulma özelliği varmış ki dayı tarafından bi halta benzetilmiş. Bunun dışında
Yakışıklı Serdar karakterine can veren
Salih Kalyon Harika oynamış. Vazgeçmeyen ve sürekli hinlik peşinde bir karakter canlandırmış. Aklıma
il buono il brutto il cattivo‘daki Tuco yani çirkin karakterini getirdi. Tuco da sürekli hinlik peşinde koşan ve pes etmeyen bir karakterdi. İyi, Kötü ve Çirkin filmini uyarlasak Salih Kalyonu Tuco rolünün hakkından gelir diye düşünüyorum.
Genel hatlarıyla güzel bir dizidir ama oturup baştan bir daha izler miyim ? Hayır.