Kişinin hayatını idame ettirmesini engelleyen, bilişsel işleyişlerde görülen bozuklukla bilinen, iki beyin yarısında da eşit biçimde gözlenen bir nörodejeneratif hastalıktır.
(bkz: nörodejenerasyon)
Sinir sisteminin, endüstri devrimi ile aniden uzayan beden yaşına ayak uyduramaması sebebiyle ileri yaşlarda gerçekleşeceği gibi; genç yaşlarda da gözlenir. Genç vak'alar, az gözlenmesine rağmen, hastalığın ilerleyişi yaşlılardan daha hızlıdır.
Son yapılan araştırmalar, genç yaşta gözlenen ağır depresyonların, bipolar bozukluğun, düzensiz beslenmenin, kronik uykusuzluğun, monoton ve hareketsiz yaşamın bu hastalığın olasılığı oldukça arttırdığını göstermekte.
Her ne kadar, hafıza kaybı bu hastalıktaki ilk belirti gibi gözükse de; depresyon belirtileriyle başvuran hastalarda da alzheimer başlangıcı gözlenmektedir.
ileri düzey tetkiklerde; bu hastaların frontal, temporal ve limbik beyin bölgelerinde, beyin hacminin ciddi azaldığı gözlenmekte.
Şimdi... Gelelim hastalığın nasıl oluştuğuna.
Nöronlar, doğumdan ölüme kadar, her ne kadar yeni hücreler de doğuyor olsa da, sürekli azalırlar. Bu azalma, diğer vücut hücrelerinden çok daha yavaştır. Yani, yaşamın doğasında vardır. Alzheimer'da, bu ölüm; hücre iskeletini oluşturan nörotübül ve nörofilamanlar'ın yapılarının bozulmasıyla gerçekleştiğini gösteren bazı araştırmalar bulunmaktadır.
Peki öldüklerinde ne olur?
Sinir hücreleri asil hücrelerdir. Öyle kan damarlayla fazla haşır neşir olmazlar. Onların ayak işlerini(savunma, besleme gibi) yapan glia hücreleri vardır. Bu hücreler, ölen hücrenin kalıntılarını yok ederler. Alzheimer'da bu yıkım çok fazla olduğundan, hücre artıkları temizlenemez ve beta amiloid plaklarından oluşan bazı birikintiler beyinde oluşmaya başlar. Bu artan hücre çöpleri, diğer hücrelerin çalışmasını engelledikleri için, hastalığın ilerlemesini pozitif yönde etkilemektedir.
EDİT: ne yazık ki ilaçlar hastaya süre kazandırmaktan başka bir işe yaramazlar. Beyin ağırlığının %50 düştüğü hasta hikayesi gördü bu gözler. Bildiğiniz beyin süzgece dönüyor.
EDİT: peki nasıl korunmalı?
1) kalp damar sağlığınızı genç tutun.
2) gezersiz yapın.
3) beyninizi kullanın.
4) alkol, sigara, kokain gibi alışkanlıklardan şiddetle uzak durun. "ot bir şey yapmaz yea" diyenler, Amsterdam'dan düzenli ot içtiğini söyleyen bir vakanın süzgece dönmüş beyninin görüntülerini size gösterebilseydim keşke.
5) stressiz bir hayat sürün.
sevgiler.