true detective uyarlaması yapacağız demişlerdi. kendi başına çok iyi olan bir dizi yapmışlar.
ilk önce seyfi amirim ve nuri pamir ile başlamak isterim. çok güzel iki karakter. gayet halktan, olabildiğine samimi. çatır çutur sistem ve türkiye eleştirisi yapan güzel abiler... şahsiyet'te ceset önünde tango yapan abla, beyoğlu beyefendisi seri katil, emniyetteki tek ve her yere manşet olan kadın komiser gibi yarak kürek karakterleri izledikten sonra burada böyle hoş karakterlerle yaşamak çok güzel oldu. elbet benzeteceksiniz, ben de benzettim zaten. seyfi amir evet bahzat amirime çok benziyordu. müdürleri de. nuri'yi ise birine benzetmeye gerek yok.
güzel oyunculuklar, güzel adamlar.
diziye geçmek gerekirse de bozkırın o kuru havasını size sonuna kadar tattırıyor dizi.
iç anadolunun çomar ve geri kalmış insanını da çok güzel yansıtıyor. yine o bölge insanının namus diye bastırıp da sekizinci bölümdeki gibi erkek köçek oynatmalı, yanındaki adamın ağzına kavun vermeli hareketleriyle çok güzel bir eleştiri daha var. eğer bir cehennem hayal etseydim, o köçek oynatılan ''dıngırtı'' ve o dıngırtının sonunda yapılacak bir siyasi sohbeti hayal ederdim.
olaylara gelirsek de senaryo cidden güzeldi benim için. finalini ayrı tutacağım şimdilik.
pedofili ve eşcinsellik gibi türkiye'de işlemesi zor iki kavramı işlediler bir defa. bu cesarettir. öldürülenler bence çok mantıklıydı. çocuklardan ziyade öldürülen yan karakterler evet mantıklıydı. bu noktada dizinin bir eksiği olarak bazı sorulara cevap vermemiş olmasını eleştirebilirim. serkan ve servisçi köçek abimizin fikret ile bağlantısı nasıl oluşmuştu? dizi hakkında birçok eleştiri yazısı okudum ve cevap verilemeyen sorular diye yazılan şeyleri gördüm ama neredeyse her şeyin cevabını düşünerek bulabiliyorsunuz. yine de serkan ve köçek havada kaldılar. tek eleştirim bu.
finale gelirsek, niye böyle yerden yere vurulmuş anlamadım ben. gayet zevkli ve aksiyonlu bir finaldi. sonunda seyfi amirim ve nuri'den kamera uzaklaşırken cem adrian ve musa piroğlu'nun yolun sonu görünüyor diyerek şarkıya girmesi inanılmaz bir keyifti. ben de hepiniz gibi ''zeki nereden çıktı amk?!'' dedim. yine de zeki'nin dizinin başından beri seyfi amiri takip eden, takıntılı karakter olduğunu unutmamak lazım. seyfi ona mezarını kazdırıp da yanına kurşunu sıkınca elbette ki seyfi'nin peşini bırakmayacaktı zeki. düşünün biraz, mantıklı gelecek. evet absürd ama mantıksız ya da saçma denemez. siz istiyorsunuz ki çocuk dilara'nın elini çözsün dilara olsun zeki yerine. klişelerinizi sikeyim. o klişedense bu absürd final benim daha çok hoşuma gitti. öte yandan nuri'nin de çelik yeleği vardı, adam hortlak dirilişi gibi dirildi zannetmiş bazıları.
bir iki eksik kalan yeri yok muydu? evet vardı. yine de harikaydı.
buradan koskoca bir 9/10 veriyorum. yapan herkesin emeğine sağlık.
ikinci sezon gelirse seyfi amirim ve nuri yine olsun.