bugün
yenile

    asosyal sözlük kürsüsü

    10
    +
    -entiri.verilen_downvote
    fark ettim de bu sözlükte böyle bir şeye ihtiyaç var. benden başka insanların da benzer ihtiyaçlardan muzdarip olduğunu düşünerek böyle bir kürsünün açılışını yapma gereği görüyorum. belki de kimsenin umurunda değildir. kendi kuruntumdur. fark etmez. olmadı kendi kendime konuşurum burada. i̇nsanlar zaman zaman konuşmak istiyor. bir şeyleri tanımlamak değil anlatmak istiyor. gidip saçma sapan başlıklarda saçma sapan şeyler yazıyor. ben mesela biraz öyleyim. ne üzerine konuşacağımı bile belirleyemediğim bazı durumlarda çıkıp uzun uzun konuşmak istiyorum buralarda. ama neyi nereye yazacağımı bulamayıp vazgeçiyorum. bu konuda bir açık var belli ki. keza itiraf başlığı da bu konuda çok yanlış bir şekilde kullanılıyor. her zaman söylerim o başlıkta gerçek bir itiraf görmediğim sürece rahat uyuyamayacağım. hiç mi yok arkadaşım kirli işleriniz, namussuzluklarınız, affedilmeyecek günahlarınız? hepinizin var biliyorum. en azından öyle umuyorum. neyse. kürsüye çıkıp bir şeyler söylemek istediğiniz zaman bu başlığı kullanabilirsiniz. umuma açık bir kürsüdür bu. randevu ya da izin almanıza gerek olmayan açık bir platform. fısıldayarak itiraf edeceğiniz şeyler için değil çıkıp nidalar atıp, laflar savurabileceğiniz, kendi içinize ya da başka birilerine sesleneceğiniz şeyler için kurulmuş bir yer. asosyal sözlük kürsüsü. filmlerde falan hep görürüz ve ben çok özenirim o sahnelere. kalabalık bir aile yemeğinde malum kişi tüm o rabarbanın arasında ayağa kalkar önce boğazını temizler. ufaktan bir iki ses çıkarır. kimse istifini bozmaz ve insanlar aralarında konuşmaya devam eder. en sonunda kamera masanın başında ayakta duran adamın eline yaklaşır. adam masadan servis bıçağını alır ve son derece zarif bir hareketle bardağa birkaç defa vurarak dikkatleri üstüne çeker. dünyanın en karizmatik anlarından bir tanesi olabilir. hep böyle bir konuşma hayal etmişimdir. bir gün hayatımdaki tüm insanları bir masaya toplamayı, hiçbirinin umurunda değilken bir şekilde bardağı çatlatmadan, elimi kesmeden dikkatleri üstüme çekmeyi ve hayatımın içerisindeki o insanlara ömrün anlam ve önemine binaen bir konuşma yapmayı hayal etmişimdir. i̇şte böyle bir kürsü burası. ya da cenazelerdeki matem sessizliğini bozan konuşmalar vardır ki ben onlara da çok özenmişimdir. yine ecnebi kültürünün bir parçasıdır maalesef. merhumun tabutunun önünde tüm sevdikleri dizilmiş beklerken aralarından bir kişi -ki bu muhtemelen mevta ile manevi bağı en güçlü kişilerden birisi olur- kürsüye çıkar. ölen şahısla ilgili ilham verici, duygusal, melankolik, motive edici ya da komik bir anısını anlatarak başlar. cenaze törenindeki o belirsiz puslu havayı manipüle ederek odağı istediği yöne çeker. cenaze törenini olması gerektiği bir yöne doğru büker. i̇nsanlar nasıl bir adamın son yolculuğuna eşlik ettiğini daha iyi benimserler. son konuşma. ölü ve ölüm hakkında üzerine söylenecek son sözler... bu gelenek bizde pek yok maalesef. bizde ölünün ardından konuşmak pek hoş karşılanmaz. cenaze törenlerinde ölüm sessizliği hakim olur genelde. en fazla "el-hükmü lillah" diyebilir insanlar. hüküm allah'ındır! hüküm vericinin hükmü yerini bulduktan sonra söylenecek başka bir söze gerek duyulmaz. aralarında bazıları çıkıp da "sapasağlam adamdı, daha geçen hafta konuşmuştuk" falan demeye kalkarsa eğer bu yapılan zevzeklik olarak görülür. bu topraklarda ölümün getirdiği puslu belirsiz havayı solumak en büyük hayat dersi olarak görülür. bundan fazlasına gerek duyulmaz. ölen adamın arkasından konuşulmaz. cevap hakkı olmadığı için değil ölenle ölünmediği için konuşulmaz. cenaze töreninde sessizliği bozarsanız ölümü yaşamınızın kapısından içeriye buyur edersiniz. cenaze törenlerinin en sessiz insanları ölümden en çok korkanlardır her zaman. oysa ben konuşmak isterim ölen herhangi birinin ardından. ölen birisiyle hesaplaşmak derdinde değilim. ben ölümle ve ölümü getirenle hesaplaşmak isterim ölen herhangi birinin ardından. ölümün anlam ve önemine binaen kürsüye çıkıp konuşmak etrafımdaki insanları bir miktar sarsmak isterim. i̇nsan en çok ölümün ardından konuşmalı. bu kürsü biraz da böyle bir kürsü. belirsiz sessizliği bozmaktan imtina edenlerin ortasında cesurca sessizliği bozmak için yapılan konuşmalar için kurulmuş bir kürsü. herkesin herkesle bir şeyler konuştuğu, sözün anlamını yitirdiği yerde konuşmaya başlamadan önce bir şeyleri kırıp dökme gereği duyanları kürsüsü. herkesin sırayla kürsüye çıkıp ulusa seslendiği yerde sıra bize gelince önce bize kurulan kürsüyü devirip yapılan konuşmaların kürsüsü. mikrofon kablolarına ve kalabalık meydanlara ihtiyaç duymayacağımız bir kürsü. rastgele hedeflere rastgele yapılan konuşmaların yerine hedefini, niyetini, muhatabını ve cümlelerini bilen konuşmaların kürsüsü. burada bir şeylere sesleneceğim.
    ... diğer entiriler ...