bugün
yenile

    primal fear

    4
    +
    -entiri.verilen_downvote
    "sevgi can yakar." t: 1996 yapımı gregory hoblit filmi. polisiye, gizem, hukuk savaşı.. bazı oyuncular rol yapmazlar, o rolü yaşarlar. william fichtner'ın mahone'u, heath ledger'ın joker'i, roberto benigni'nin guido'su.. hepsi muazzam kere muazzamdır. bu filmde de bu saydığım performanslarla çok rahat aynı kefeye koyabileceğim birkaç oyunculuk performansı mevcut. richard gere mesela, adam öyle bir oynamış ki mest olmamak elde değil. işinin erbabı, kendinden her halükarda emin, idealist ve muhalif bir avukat ancak bu kadar olurdu. tüm film boyunca döktürdüğü yetmezmiş gibi, o güzelim finalde içine düştüğü hal bize resmen orgazm oluyorum dedirtiyor.. ancak.. filmdeki hiçbir şey edward norton kadar cezbedici değil.. bayılırım başroldeki adamın bile önüne geçildiği durumlara. - (bkz: the dark knight) ve inanılmazdır; edward abimizin ilk filmiymiş bu.. fakat o kadar sağlam rol kesiyor ki bazı sahnelerini tekrar tekrar izledim. acımamış, yedire yedire döktürmüş herif. hala da aklım almıyor yaptıklarını. abi bir insan birkaç saniye arayla hem bu kadar masum, hem de bu kadar cani nasıl olabilir? çıldırdım!!! ve bir değil, iki değil. diğer filmlerini de biliyoruz. ya bu adamın içindeki harbiden sağlam bir psikopat yatıyor ve rol yapıyorum ayağına arada bir onu serbest bırakıyor. ya da tanrı kimseye vermediği bir yeteneği bu abimize bahşetmiş. çok da güzel olmuş. ananı avradını.. bak hala düşündükçe kafayı yiyecek gibi oluyorum. adam meğerse daha ilk filminden "ortalığın amına koymaya geliyorum!" demiş. sonra nasıl gümbür gümbür geldiğini de hepimiz biliyoruz. . senaryo ve kurgu aşırı iyi. sosyolojik tespitler ve eleştiriler şahane. avukatın mahkemenin ortasında o ihtiyardan geçmişin intikamını alması gibi detaylar harika. filmdeki herkesin herkesle ayrı bir satranç oynaması ve yeri gelince herkesin bir diğerinin piyonu olması ise filmin seyirciyi nakavt eden tarafı. müzikleri de gayet tatmin edici. belirli yerlere iliştirilen mizahı da lezzetli. şunları saydıkça bir daha izleyesim geliyor.. bu filmi bu kadar geç keşfettiğime üzgünüm. ama hayatıma defalarca izlemek istediğim bir film daha eklediğim için mutluyum. -özellikle hukuk okuyan/okumuş arkadaşlar- şiddetle tavsiye ediyorum; izleyin, izlettirin. not: avukat abim, bırak o savcının peşini. o karıdan sana hayır gelmez. bak karı diyorum, kadın demiyorum. --- spoiler --- başpiskopos konuşmak için sahneye çıkar ve bir salon dolusu beyaz yakalıya şunu söyler; "itiraf etmeliyim ki bu kadar avukatı ve politikacıyı hiçbir arada görmemiştim. bu sabahki günah çıkarmadan beri.." :d --- spoiler ---
    ... diğer entiriler ...