vakti zamanında "benim programlarımda seyirci konuklardan çok beni seyreder." gibi harbi bir tespit yapmıştır. haklıdır..
kim ne derse desin seviyorum bu adamı. tüm tutarsızlıklarına, çelişkilerine, saçmalamalarına rağmen seviyorum. adını anmak istemediğim bir programa konuk olmuş. -
link
ve bu etki benim şuradaki;
(#2311486) gibi bir tepki vermemi sağladı. açtım, sadece okan'nın olduğu kısmı izledim, kapattım. nasıl özlemişim.. -okan'ı yani.-
.
ne tam olarak delidir, ne de tam olarak dahidir. aradaki salıncakta sallanır, sefa sürer. salıncaktan atlasa taraflardan birine ait olup "deli" ya da "dahi" sıfatını layıkıyla giyecek de işte, gönlü buna razı değil. ayran gönüllü biraz. hem çapkın, hem serseri.
kültür, mizah ve fikir beyanatı seviyeleri arasında, bu derece ve istediği gibi raks edebilmesi beni en çok cezbeden yanı. saçmalamayı sevmesi, hayattaki hemen hemen her şeyi dalga konusu olarak ele alabilmesi, yeri gelince olağanüstü kriz yönetimi sağlaması, sağlam ikazları, mantıklı eleştirileri, yerinde tespitleri, şaşırtan ileri görüşlülüğü, leziz fırlamalılığı, anlık müzipliği..
misalen; bundan yıllar önce bir programda laf arasında "gelecekte diziler televizyondan izlenmeyecek." gibi bir şey söylemişti. ama oradaki herkes buna gülmüştü. bahsettiği şeyi anlamamışlardı çünkü.. fakat şimdilerde; behzat ç.'nin televizyon yerine bir internet platformunda geri dönecek olmasının, rtük gibi süzgeçlere takılmayacağı için televizyona göre daha iyi/verimli sahneler sunabileceğini falan konuşuyoruz..
veya bir
şuradaki okan'a iyi bakın, bir de yanında hülya avşar denen sığ insana.. selçuk yöntem'in kriz yönetimi ve fikir beyan edişi de görülmeye değer..
ama kendisi hakkında hatırımda kalan en değerli anekdot şuydu; tam olarak yılını hatırlamıyorum ama rahat 10 senesi vardır. 10 kasım'la ilgili bir program yapıyordu. konuklar gayet oturaklı isimler.. atatürk hakkında güzel güzel konuşuluyor. sonra yayına bir telefon bağlandı. kadın bir seyirci, programı sabote edermişcesine atatürk hakkında yakışıksız şeyler söylemeye yeltendi. kadının cümlesi biter bitmez okan araya girdi, şu tarz bir konuşma yaptı;
hanımefendi, bir cenazemiz olduğunda vefat etmiş kişi ister kötü, isterse bizzat bize fenalığı dokunmuş biri olsun, cenaze ve yas tutma süresince o kişi güzel yad edilir, gıyabında kötü konuşulmaz. biz bugünlerde yas tutuyoruz. lütfen buna saygı duyun. konuşmak istediğiniz şeyleri başka zaman belki konuşuruz ama bugüne yakışmaz. lütfen..
velhasıl; hiç eksik olmasın. televizyona da geri dönüyormuş zaten. gelsin, başımızın tacıdır. sen gittin gideli medyanın testosteron seviyesi de epey düşmüştü.. gel de alem kral görsün. bir de; seksi bıraktığına hiç inanmamıştım. çünkü bu garfield'ın lazanyaya tövbe etmesi gibi bir şey olurdu. -aa bak ne oldu; bu metaforda sadece sesinle değil, bu sefer bir bütün olarak sahiden garfield'sın.-
not: verdiği şu;
link tarz röportajları ve yaptığı bu gibi;
link ciddi programları itinayla izliyor ve izlenilmesini tavsiye ediyorum.