birkaç zamandır kağıt oyunları oynuyorum. kötü(?) arkadaş etkisine yenik düştüm..
bu zamana kadar iskambil kağıtların adlarını bile doğru dürüst bilmezdim. ama şimdi birkaç oyun biliyor, üstüne bir de bazı oyunlar için püf noktaları geliştiriyorum. oynaması güzel oluyor, muhabbeti sarıyor en azından. kağıt karma kısmında da baya iyiymişim.
itiraf: dün gece yine nezih bir günah gecesindeyiz.. gün içinde de alışveriş yapmıştık, atıştırmalıklarımız falan tamdı. oyunun bir bölümünde, payıma düşen abur cuburları teker teker önüme koydular, ben de onları teker teker yedim. ama dikkatim elimde ve oyunda. ne yediğimle ilgilenmeden boyna yiyorum yani önüme gelenleri. sonracığıma meyvelere geçtik. mandalina falan güzeldi de, işi muz yemeye gelince işler değişti. o an şöyle bir durup etrafıma baktım, düşündüm ve kendimi; abur cubur düşkünü, ortamcı, kağıt oynamayı öğrenmiş maymun gibi hissettim..