ah ah.. tarihe bakmaya gerek bile duymadan diyebilirim ki; erkekler olarak bilmem kaç zamandan beri kadınlara düğün denen olayın şişirilmiş bir balon olduğunu, onu bir de bizim şişirmemiz gerektiğini anlatmaya gayret ettik. ama yok, aşağı mahalledeki falanca çift daha geçen hafta çok güzel bir düğün yapmışmış, bizim neyimiz eksikmişmiş..
"bir kere evleniyorum, düğünsüz olmaz!"
"her kızın en büyük hayalidir gelinlik giymek!" -senin ben vizyonunu..-
gibi gibi şeyler denildi. bir türlü kabul görmedi şu işin basit mantığı. ulan siz ele güne hava atın, dost eğlendirin ve düşman çatlatın diye kaç delikanlı evlilik hayatına borçlu olarak başladı haberiniz yok. kaçı buna rağmen sizi mutlu etmek için deliler gibi çalıştı ve iş hayatında ne gibi baskı ve engellerle boğuştu yine haberiniz yok. sırtında oluşan manevi kamburu size göstermemek için size asla sırtını dönmeyen adamları ne hala soktuğunuz, hiç mi utanmadınız lan?
yaptınız altın günlerini, yaydınız her bir yanınızı. üstüne bir de saz arkadaşlarınızla başladınız "benimki de.." diye başlayan dedikodulara. böyle de bir vefasızlık, değer bilmeme, hor görme huyunuz var pervasız ve patavatsızca. nereden geliyor bu hadsizlik anlamıyorum ki.
şimdi şimdi ekonominin ilerlediği tünel çok nahoş bir yere çıkmaya başladığı için, açığa çıkan algılardan ötürü "düğün de neymiş ya? xdxd bu devirde düğün mü kaldı ağğbii??" demeniz hiç samimi değil. kendi fikriniz değil çünkü bu. düğünü olmazsa olmaz olarak niteleyen herkes aynı anda düğünler için olmasa da olur demeye başladığı için siz de fikrinizden caydınız.
lakin hala idrak etmeniz düğünlerin gerçekten fuzuli bir etkinlik olduğunu. hala farkında değilsiniz günümüz düğün kültürünün bize araplardan bulaştığını. dikkat edin; şayet bir düğün yapılacaksa en kralı yapılır.. bu olmazsa olmaz. çünkü bu arap mübalağası. çünkü bu arap görgüsüzlüğü. çünkü bu 40 gün 40 gece düğün yapma imkanının olmayışı ama buna rağmen dillere destan bir düğün yaparak pr yapma arzusu.
o yüzden artık hiç öyle çıkıp da düğünleri gereksiz bulduğunuzu söylemeyin, gram inandırıcı değilsiniz. parayı bulduğunuz vakit yine -şeyma subaşı misali- gider en masraflı düğünü tertip edersiniz.. ee hani düğün mantık olarak gereksiz bir masraftı? fakirken 100 bin liralık düğün masraf da, zenginken yapılan 1 milyon liralık masraf değil mi? o parayla neler neler yapılır..
neyse, yurdum insanına ithafen; ben de sizlerden çok şey öğrendim. hayata başka gözle bakmayı öğrendim. aç kaldım, itildim, mahpusluğu öğrendim. ama yılmadım. erkek olduğum için kullanıldım. mücadeleyi tanıdım. sevgiyi tanıdım. aşkı tanıdım. meğer ne benzer yanımız var sanmışız. meğer biz sevgiye açken, başkaları bizim bu durumumuzu kullanmaya çalışırmış..
amerikan sineması, sözüm sana; yıllarca bizi birbirimize başka tanıttın. bizi bir öcü gibi gösterdin. ama unutma, erkek de olsa insan insandır. - louis ışık
erkeklere not: olum basın gelin mgtow olun lan. birazcık aklı olan, kadınlarla arasını belirli bir mesafede tutar bu zamanda. eskiden düğünlere karşıydım ve dün düğün isteyenler, bugün istemiyor. bugün de evliliğe karşıyım.. yarın öbür gün evlilikler için de olmazsa olmaz denilirse şaşırmam.. erkek tarafı için yasal kelepçedir evlilik. -şimdi bu son dediğimi tek insana bağlı kalamama olarak algılayan olursa gitsin bir zahmet mgtow nedir, ne değildir araştırsın. ondan sonra hüküm versin bu dediğim hakkında.- zaten işten ve okuldan olan kadın arkadaşlarınca bile bunca zaman "rica" adı altında irili ufaklı sömürüldün. devir değişirken ve yol yakınken kendine gel ey asil testosteron! şunu;
(#2283640) yap, hayatı yaşa..