bugün
yenile

    arabesk (kelime)

    14
    +
    -entiri.verilen_downvote
    sadece mantık çerçevesinden değerlendirildiğinde; aslında bize ait bir kültür değildir. daha çok orta doğu'ya aittir. fakat bizde zamanla baş gösteren "araplaşma" olayı bu kültürün bize bulaşmasını tetiklemiştir. zaten duygusal bir yapıya sahip olan toplumumuz da bunu pek yadırgamadan yavaş yavaş benimsemiştir. zaten dikkat ederseniz; ülkemizin doğu'su bu kültüre batı'ya oranla çok çok daha aşinadır. edirne'de de arabesk sevilir ama, edirne'de kimse tutup da urfa'daki müslüm gürses konserinde olduğu gibi kendini jiletlemez ya da intihara kalkışmaz. ülke insanımızın bilim ve kültür alanında ilerlemesine de taş koymuştur bu kültür. zira aşıladığı tutum; sağlıklı insanların yapmaması gerektiği üzere geçmişteki acılara haddinden fazla odaklanmaya dayalı. oysa sağlıklı bireyler, yaşadıkları problemleri artık düzeltemeyeceklerinin bilincinde olarak, yaşadıklarından en verimli dersi alıp artık önlerine bakmaları gerektiğini bilirler. ancak bu kültür, dinleyenine değiştiremeyecekleri geçmişlerine üzülmeyi fazla fazla aşılamış, hatta insanların bu zaafını sömürmüştür. neredeyse her şarkıda "ah ben neydim, ne hallere düştüm? ben insan değil miyim? basit goller yedik. benim gibi adama yapılır mı lan bu? başımıza ne geldiyse adamlığımızdan.." teması bulunmakta. kafasını arkaya çevirip önüne bakmayan, arada bir önüne baksa bile zihni arkada kaldığı için önünü görmeyen bir insan nasıl ileriye gidebilir? ileri gidemiyor, geçmişe hiç dönemiyor. ama dünya durmuyor paşam, globalleşiyor.. sen sabit durduğun her an birileri seni geçecek.. orta doğu insanının en önemli zihin eksikliği de bu; geri kafalılık. daha düne kadar, dünyada uzun yıllar kadınları seçme ve seçilme haklarından mahrum bırakan tek ülke konumunda olan suudi arabistan'daki kadınlar, daha yeni yeni bu haklarına kavuşuyor mesela. hepsi geçmişe fazla odaklanmaktan.. insanların -kim yapmış olursa olsun- geçmişte şahit olduğu acıları, yanlışları, günahları ve suçları unutmasına izin verin. bırakın kendi hallerine, bari kurtarabildiğimiz kadarını kurtaralım. kimse selam versem direkt geçmişinden bahsediyor. bu kadar mı saplantılısınız lan? biriniz de hayallerinden bahsettin de yüzümüz gönlümüz açılsın. tamam biz de kendi çapımızda melankolik oluruz zaman zaman. hatta bilmemem gerektiği kadar acıklı şarkı, şiir, hayat bilirim.. ama her şeyin yeri ve zamanı olduğunu da bilirim. nasıl ki "insanı yaşat ki devlet yaşasın." denir. insan için de, gelişimi -yani geleceğe odaklı yaşamayı- sağlamak gerekir. umudun her şeyden muaf olduğunu belki de en çok bu kültürün neferleri bilir. ama tek başına umut hiçbir şeye yetmez. sen eyleme geçmedikten sonra istediğin kadar umut etsen ne fayda? bugünden örnek vereyim, sizce atatürk yaptıklarını sadece umut ederek mi yaptı? "özüne inildiğinde iki tip insan vardır: konuşanlar ve uygulayanlar. çoğu insan sadece konuşur. tek yaptıkları budur. bütün söylenenlerin ve yapılanların ardından, dünyayı değiştirenler; uygulayanlardır. ve bunu yaptıklarında, bizi de değiştirirler. bu yüzden de onları asla unutmayız. sen hangisisin? yalnızca konuşur musun, yoksa kıpırdayıp bir şeyler mi yaparsın? çünkü inan bana, bunun dışında her şey kahvehane muhabbetidir.." - (bkz: the boondock saints ii all saints day) romalılar, atinalılar ve kıçı şu an hoş minder üzerinde olmayan siz ayaktaki kardeşlerim! kendinizi geçmişe hapsetmenizin hiçbir akla uygun yanı yok. bir insanı güldürmek zordur, ancak üzmek çok kolaydır. -aksi olsaydı sokakta para dilenen insanlar ajitasyon yapmak yerine mizahi işler yaparak para kazanmaya çalışırdı.- düşmeyin bu tongaya. arabesk insanı sömürerek var olan bir olguysa, besin kaynağı da bizzat sizsiniz demektir. binlerce yıllık türk şarkılarında bile geçmişten bahsederken ataları ile övünme, başarıları yad etme vardır. ancak bu kültür geldikten sonra arabesk denilen bela insanlarımıza geçmiş acılarını tekrar tekrar yaşama güdüsünü aşılamıştır. aynı acıları daha kaç defa yaşayacaksınız? bence hayatınızı yaşamaya bakın.. not: yakarsa dünyayı garipler yakar ama, garibin kendi haline ağlamaktan başka meselelere vakti yok. o yüzden yanması gereken dünyanın yanacağı da yok.
    ... diğer entiriler ...