t: inönü üniversitesi fen edebiyat fakültesi, türk dili ve edebiyatı bölüm başkanı.
akademik kariyerinin parlaklığı ve öğrencileriyle kurduğu sağlıklı/ideal iletişimle bilinir(miş.)
kitapları;
link
"
türkoloji temelli dergilerde türkçe neden geçerli dil kabul edilmiyor?" sorusuna getirdiği görüşlerle farkını ortaya koymuş ve oldukça dikkat çekmiştir;
---
spoiler ---
"hocalarımız yabancı yayınların öneminden bahsederdi. o günden bu güne her dilden binlerce yayın gördüm, büyük bir bölümünü anlamaya çalıştım. şimdi görüyorum ki adamlar bizi ciddiye almıyor, bırakın atıf yapmayı haberi bile yok. oysa biz dünkü gavur çocuklara bile atıf yapıyoruz."
"nice yabancı türkolog gördüm, tanıdım. büyük bir bölümü zerre türkçe bilmiyor ve ortada türkologum diye dolanıyor. adama eski türkçe sözcüklerle birşeyler anlatıyorum, bana ingilizce konuş lütfen diyor. vallahi tek türkçe sözcük bilmeyen eski türkçe uzmanları var."
"biz yüksek lisans ve doktora öğrencilerimize resmen zulmediyoruz. yok japonca şu yayını gör, yok çince şu makaleyi oku, yok bilmem ne dilinde şunu oku vs. resmen işkence."
"kelli felli bir dergiye bir makale göndereceğim, baktım iletişim adresinde bir türk var. ona meramımı, makale gönderdiğimi filan türkçe yazdım. adam bana ne dese beğenirsiniz? "bu uluslararası bir dergi, lütfen ingilizce yazınız". bu cümleyi de ingilizce yazmış."
"pekin'de çalışırken bir türkolog ile 1 yıl aynı lojmanda kaldık, kapılarımız yan yana idi. adamla günde en az 2 kez karşılaşırdık. o "hello" derdi ben ise kafamı sallayarak cevap verirdim, hepsi bu."
"ben size nedenini söyleyeyim. adamlar bizi ciddiye almıyor. bunun başka açıklaması yok. ama bizde de sorun var. ne mi? zırt pırt bu adamları büyük türkolog diye her sempozyuma çağırıyor 5 yıldızlı otellerde ailecek ağırlıyoruz. adamlar kendi dilinde sunuyor bildirisini."
"bu kelli felli dergilerin kabul ettiği diller ise ing., alm., fr., rusça. yahu derginin adı türkoloji kapsamlı ama türkçe dil olarak kabul edilmiyor, bundan ne anlamamız gerekir?"
"vaktiyle almanya'da çıkan central asiatic journal'da zekine hanım'ın türkçe bir makalesi yayımlanmıştı. derginin çevresinde neredeyse kıyamet kopmuştu. nasıl olur da türkçe yayımlanır diye. editöre yüklenmişlerdi."
"tabii bütün bunları türkoloji kapsamında söylüyorum. elbette dil bilmek gerek, kuşkumuz yok.
ama insaf et be birader, ekmek yediğin millete ve onun diline az da olsa saygı duy. hem benim atalarımın yazdıkları olmasa sen kendini nasıl bulacaktın iç asya'nın bütün karmaşasında?"
"bu güzel konuyu güzel bir tespitle süsleyelim:
'metodsuz çalışan ve yurtlarında bulunan eserleri ciddi ve ilmi bir surette tetkik edemeyen rus alimleri bu yazıtı da ciddi bir surette tetkik edememişler ve fotoğrafını dahi neşretmemişlerdir.' - hüseyin namık orkun"
---
spoiler ---
bu açıklaması sonrası bazı kesimler tarafından anlaşılmaması üzerine
şu açıklamayı yaptıysa da yine bazı kesimlerce anlaşılamamıştır.
netice itibariyle de şunları söyleyerek konuyu noktalamıştır; "türkoloji temelli dergilerde türkçe neden geçerli dil kabul edilmiyor diye birkaç yazı yazdım, sözcükleri hatalı yazdığımdan tutun da unvanımı sorgulayanlar bile oldu.
yurdum insanı çok şey biliyormuş, şimdi daha iyi anlıyorum. galiba boşa kürek çekiyoruz." -
link