elbette ki; çok okuyan. ancak buradaki "okuma" eylemi sadece klasik anlamda düşünülmemeli.
şöyle izah edeyim; bir komutan düşmanlarını, bir futbolcu pozisyonları, bir arkeolog bulguları, bir veteriner hayvanları, bir dolandırıcı insanları, bir müzisyen notaları, bir pezeve.. (ehm! ehm!) okur.
demek istediğim; müfredat bilgilerine ek olarak elde edilen deneyimler de birer okumaktır. ki zaten kitaplarda okuduğumuz şeyler bizden önce yaşamış insanların deneyimleridir. temele indiğimizde şunu fark ederiz; bizden önceki insanlar da yaşayarak bir şeyler okumuşlar. yazı icat olur olmaz da deneyimlerini yazıya aktarmışlar. bu yüzdendir ki; insanlık, okumayı yazmaktan önce öğrenmiştir..
velhasıl; bilmek okumakla başlar. ee okuyan insan da yeni şeyler öğrenmek için her fırsatta gezmesi gerektiğini bileceğine göre?
not: tabi bu son dediğim "gezme" eylemini de sadece fiziksel anlamda düşünmemeniz lazım :d