bugün
yenile

    gültekin alan

    15
    +
    -entiri.verilen_downvote
    t: yaklaşık 2.5 sene önce, özgecan aslan'ın katili suphi altındöken'i hapiste öldüren, katilin babası necmettin altındöken'i ise ağır bir şekilde yaralayan mahkum. başka bir deyişle; hukukun sağlayamadığı adaletin tecelli etmesine vesile olan şahıstır kendisi. geçtiğimiz gün basınla paylaştığı mektubu; --- spoiler --- "para pul, çek senet işlerinden içeri girdim, devletim cezamı kesti; başım üstüne. özgecan'ın katilinin geleceğini öğrendim. göremediğim kendi kızlarım gözümden geçti. silahın içeri girmesinde jandarmanın, koruma memurlarının ve devletin hiçbir zafiyeti yoktur. tuvalette buldum. adımı yemek dağıtımına yazdırdım. piç ve babası hücrede kalıyor ve hiç dışarı çıkmıyordu. havalandırmaya biz içerideyken çıkartıyorlardı. koğuşun kapısına vurdum. 'yemek ve evrak var.' dedim. babası açtı, yemeği verdim. piçe 'imza lazım.' diyerek yanıma çağırdım. gelir gelmez silahı çektim, 'özgecan'ın selamı var.' dedim. yarısını ona, yarısını babasına boşalttım. mermi bitti, infaz koruma memurları gelince boş silahla birini rehin aldım. tek amacım piçin kanının boşalmasını izlemek ve öldüğünden emin olmaktı. emin olunca teslim oldum. doğuştan türk milliyetçisiyim. devlete silah çekmedim. tutanaklarda silahımın boş olduğu sabittir. memurdan helallik istedim. benimle birlikte 6 kişi gözaltına alındı. hiçbirinin suçu olmadığını, tek başıma yaptığımı söyledim. beraat ettiler. 29 yıl ceza aldım. başım üstüne; şerefimdir." --- spoiler --- bazı mecralarda kendisi hakkında bazı aynştayn'ların; - "üstüne vazife olmayan işe bulaşmıştır." - "herkes kendi adaletini uygulamaya kalksa ne olur bu memleket?" - "hukuksuz her ölüm, cinayettir. suça alkış tutulmaz." - "geçmişinde ne halt olduğu belli. tek doğrusu onu aklamaz." gibi gibi sözler sarf ettiğini gördüm. haliyle de canıma tak etti. şimdi; mevzu bahis olayda vazife tamamen devlete ait. ama gördüğümüz gibi bu tarz olaylar hakkında hukuk devletimizin verdiği hemen hemen her karar tatmin edici değil, adil değil, ibret verici değil, caydırıcı hiç değil.. her şeyden önce de rötarlı. sağlıklı bir hukuk sisteminde bunun gibi muhtelif ve keskin olayların üzerinde gereğinden fazla durulmaz ve gereken ceza tez vakitte uygulanır. hukukun adaleti sağlaması bu kadar işlevsizken, kimse çıkıp da halkın müsterih olmasını beklemesin. hele hele bu tarz olaylar için bazıları ayyuka çıkıp da "bu ülkede hukuk var kardeşim. sana mı kaldı adaleti yerine getirmek?" mavalı hiç okumasın. yok kardeşim bu ülkede adalet falan. yerine göre tıkır tıkır işleyen, ama en olmaz yerde duraksayan bir şey değildir adalet. yok öyle bir dünya. anayasanın 2. maddesinde geçen "türkiye cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir." ibaresine bu kadar aldanmaya gerek yok. bırakın o koşulsuz, şartsız peşinden sürüklendiğiniz algıyı. bu ülke hiçbir zaman %100 hukuk devleti olmadı. zaman zaman az, zamana zaman çok olmak kaydıyla her zaman olmaya çalışsa da olmadı. yeri geldi polis devleti, yeri geldi asker devleti oldu. ama hiçbir zaman tam anlamıyla bir hukuk devleti değildi. nokta. atatürk daha uzun ömürlü olsaydı, hukuk devleti olmaya muhtemelen daha yatkın olurduk. ama malum, paşamın ömrü yetmedi. keza aynı durum ülkedeki diğer bütün hayati kulvarları için de geçerli. hepsinin adam akıllı bir seviyeye ulaşması için belirli bir plan, azim, çalışkanlık ve istikrar gerekir. ama ne yazık ki bu dediğim faktörler türk insanın etnik yapısına ters.. hukuk, ekonomi ya da eğitim fark etmez. gelişmek için doğru süreçlerden geçmezseniz olduğunuz yere çakılır kalırsınız. ve gelişen çağa ayak uydurmadığınız her an, sabit kalmanıza rağmen gerilemiş olursunuz.. ne gibi doğru süreçler? emsal; (#2260126) ama gel gelelim; bizde hukuk alanında yapılan değişikliklere bakınca bile içim kararıyor. birey haklarının korunması ya da iyileştirilmesi için yapılırsa amenna.. ama çoğu zaman yapılan taht kavgasından başka bir şey değil. a, b, c konularındaki sorun giderilir. fakat enteresan bir şekilde bu sefer de; d, e, f konularında sıkıntılar baş gösterir. ve bu göz göre göre yapılır.. acep bu otoriteler neden kusursuz bir hukuk sistemi istemiyor? nedeni tam olarak; gerçek adaletin makam-mevki tanımaması. koltuk sahibi yakalılar kusursuz bir hukuk sisteminin bumerang etkisi yaratmasından korkarlar. "ulan bu hukuk bugün işimize yarıyor da, yarın öbür gün ters teperse?" endişesiyle, bugün yargının kusurlarını kullanan kim varsa, onlar bile mevcut yargıya güvenmiyor. - link kısacası; yargı herkesin hakim olmak istediği tasmalı köpektir. onu elinde tutanlar tarafından kendilerine zarar vermeyecek seviyede uyuşturulur, ama kendilerinden başkalarına ceza verebilecek kadar da işlevli olmalıdır. başka bir deyişle; yargının ne çok kusurlu, ne de çok kusursuz olması otoritenin işine gelir. ee bu durumda nerede kaldı her vatandaşın hissetmesi gereken hukuk güvenliği? ne bu noksanlık? ben eğer illegal bir iş yapmıyorsam ve sorumluluklarımı yerine getiren bir vatandaşsam, benim ne devletten, ne de sokaktaki herhangi birinden güvenlik anlamında şüphe etmemem lazım. ama gel gör ki durum tam tersi.. yarın ne olacağımızın garantisi yok. devlet dahil kimseye güvenemiyorsun. "insanlar, hükümetlerinden korkmamalı. hükümetler, insanlarından korkmalı." - v for vendetta diğer bir konu; insanoğlu tüm yapay hukuk sistemlerine çomak sokabilir. lakin elinden geleni ardına koymasa da ilahi adalete sittin sene müdahale edemez.. bu olayda da tecelli eden ilahi adalettir. o yüzden; olayın gültekin alan'ın üstüne vazife olmaması gibi bir durum söz konusu değil. bu şekilde olmasaydı, elbet başka bir yer başka bir zamanda benzer bir son malum kanı bozuğu bekliyordu. aynı şekilde alan'ın kendi adaletini sağladığı falan da yok, sadece adaletin açığa çıkmasına ebelik yapmış hepsi bu. suça alkış tuttuğum falan da yok. zira ortada bir suç yok. olması gerekenin en sonunda olması, mevcut hukuka göre uyumsuz oluşundan ötürü suç olarak görülmesine katılmıyorum. gün gelir, devran döner. sizin hukuk kurallarınız değişir. ama adaletin gereği hiçbir zaman değişmez. yeri gelmişken, şahsiyet'ten; (#2259551) ve son olarak; alan'ın karanlık tarafı, geçmişte yediği haltlar ve bulaştığı kirler de zerre sikimde değil. doğrudur, yaptığı tek doğru hayatı boyunca yaptığı tüm yanlışları temizlemeye yetmez. ki temizlenmesini isteyen de yok zaten. ancak.. bir mahkum bile yapılması gerekeni yaparken, koskoca devletin bu tarz olaylara hala gerekli ilgi alakayı göstermemesi inanılmaz derecede vahim bir olay. alan'a bunu reva görene kadar, şu olaylara çözüm üretseydiniz şimdiye kaç ailenin yuvasına ateş düşmemiş olurdu. neyse. yine çok dallı budaklı konuştum. not: (#2006895) (bkz: the end)
    1++++ - kara12 10.07.2018 10:15:31 |#3247194
    ... diğer entiriler ...