aktif olarak sigara içenlere söyleyebileceğim hiçbir şeyim yok ancak son yıllarda giderek artan ve popüler kültürün ucuz bir unsuru haline gelen sigara hakkında söylemek istediklerim var.
sigarayı özendirmeyi de bunu arabesk edebiyatınıza meze yapmayı da acilen bırakmamız gerekiyor. saçma sapan akımlarla sigaraya başlama yaşını her geçen gün aşağı çekiyoruz.
sigara toplumsal anlamda aşılması gereken bir eşiktir. tıpkı töre cinayetleri gibi, tıpkı çocuk gelinler gibi, tıpkı uğur getirsin diye ağaçlara çaput bağlamak gibi...
bu gibi vakalarla neredeyse eş değer bir sorun olarak görüyorum. o yüzden de eğitim seviyesi arttıkça bunlardan uzaklaşılması gerektiğini ön görüyorum keza dünyada da böyledir aşağı yukarı eğitim ve refah artıkça sigara oranı düşer.
ama sigaraya gereksiz anlamlar yükleyerek bu eşiğin aşılmasını zora sokuyoruz.
eskiden olanını anlıyorum. benim dedemin zamanında sigara içemeyen erkeğe kız vermezler evlenilecek yaşa geldiğinden emin olamazlarmış eyvallah.
ne bileyim apır sapır anlamlar yüklenir bir şeylerin sembolü haline getirilirmiş. büyüdüğünü ispatlarmışsın, erkek olduğunu gösterirmişsin falan. neden? çünkü cahillik.
eee şimdi?
şimdiyse cahillik değil maalesef şımarıklık.
sigara içmeyenlere söylenebilecek tek bir şey var o da neden sigara içmeleri gerektiği değil sigaraya hiçbir şekilde başlamamaları gerektiği.
bazen sentetik uyuşturuculardan bile daha sinir bozucu bir bağımlılık olduğunu düşünüyorum sigaranın.
i̇çmiyorsanız başlamayın!
bir apartmanın 6. katında oturuyorum. bir süredir de asansör kullanmaktan vazgeçtim girip çıkarken merdivenleri kullanıyorum.
fiziksel açıdan gayet güçlü hissettiğin halde, kaslarında en ufak bir yorgunluk belirtisi olmadığı halde, bıraksalar 15 kat daha çıkabileceğin halde ciğerlerinin götünden soluyor olmasının hissi aşırı kötü bir his arkadaşlar.
sabah aynaya baktığında çirkin olduğunu düşünmenden çok daha kötü bir his bu. çünkü bunu sen yapıyorsun. ciğerlerini bu hale sen sokuyorsun.
futbol oynamayı çok severim. uzun süre maç yapmadıktan sonra halı saha maçlarına başladığında ilk maçını yerlerde sürünerek kondisyon kazanmak için harcayıp asıl performansını 2. maçında göstermek zorunda kalmak ama yine de daha iyisi olabileceğini bildiğin halde olamamak kötü bir his.
sigara kokusundan kurtulmak için -20 derece soğukta saat başı balkon kapısını açmak zorunda kalmak, gecenin 3'ünde 3 km yol yürüyüp sigara alacak kadar düşkün olmak kötü bir his.
sigaraya ödediğim serveti yıllar içinde kendime ait bir seyahat fonuna dönüştürseydim bu yaz afrikada filler ile kamp yapacak kadar paramın olacağını ve kamp programı dahilinde klimanjaro dağlarına tırmanmaktan zerre gocunmayacak kadar da güçlü bir kondisyonumun olacağını bilmek kötü bir his.
en az ödediğim servet kadar parayı 60'ımdan sonra sağlık masraflarına harcayacak olduğumu bilmek kötü bir his.
en değerli sermayem olan hayatımın bir bölümünü kısaltmasının yanında belki de hayatımın kalan kısmından bir bölümünün yaşam kalitesini ciddi şekilde aşağıya çekeceğini bilmem kötü bir his.
bu dünya üzerine yazılmış nice kitapları, hikayeleri ve şiirleri okuyamayacak olmak, yapılmış bir yığın müziği ve filmi göremeyecek olmak, göremeyeceğim bir yığın dünya şehrini biraz daha artırıyor olmak, dokunamayacağım insan sayısını artırıyor olmak, yapmam gereken kişisel amaçlarımın bir kısmını yetiştiremeyecek olmam ve bunlara sebep olacak şeylerde olasılık olarak en güçlü etkenin sigara içiyor olmam olduğunu bilmek kötü bir his.
çok kötü bir his.
siz yine için sigaranızı, ben şu an da içiyorum hatta. bence bu şekilde daha tesirli olur insanlara.
sigara içmediği için meriç'lik yapan size sigaranın iğrençliklerinden behseden insanlardan olmak istemezdim. tam aksine bu bok çukurundan söylemek istiyorum.
sigaraya başlamayın.
bırakın demek istemiyorum. çünkü bu çok komik bir tavsiye. delicesine aşık olmuş aristokrat çocuğuna babasının "o kız bizim ailemize uygun değil, bırak o kızı" demesi gibi komik bir şey.
i̇nsanlar bilmiyor mu sigarayı bırakması gerektiğini, o çocuk bilmiyor mu o kızın ona uygun olmadığını? laf-ı güzaf...
bırakabilen zaten bırakacaktır. benim söylememe gerek yok. ama şu bokun özendirilmesine aşırı uyuzum ben.
sigara içişini özendiren insanla, vücudunun görünen yerlerine jiletler atan keko arasında zerre fark yok gözümde. mantık aynı mantık çünkü.
sigara içmeyin, koşuya çıkın.
hatta beraber koşalım. tur bindirir taşak geçersiniz benle güzel olur. :)