Üst edit: karşıt görüşte veya verdiğim bilgilerde yanlış olduğunu düşünen varsa belirtmesi halinde müteşekkir olurum.
sadece türkiye'de değil dünya genelinde(özellikle avrupa'da) yaygın olan bir saçmalık abidesi akım.
işin kötüsü de git gide popülerleşiyor.
türkiye'de aşıyı reddeden aile sayısı;
2011 yılında 183,
2013 yılında 913,
2015 yılında 5091,
2016 yılında 11 bin iken
2017’de 23 bine çıktı.
bunların kendilerine göre birçok nedenleri vardı.
''aşı batının bize dayattığı bir şeydir bu yüzden kabul etmemeliyiz''
''aşılar civa içerir ve ağır metal olan civa kanser riskini arttırı''
''aşı otizmi tetikliyor''
''eskiden aşı mı varmış? millet neden ölmüyormuş?''
''
bunların hepsi yanlış olsa dahi bu benim elimden alınamaz özgürlüğümdür, kısıtlanamaz''
gibi garip garip onca neden. dünya sağlık örgütü (who) tarafında da onaylı bazı kaynakları entry sonuna ekleyeceğim bakabilirsiniz.
öncelikle bu akımın avrupa'daki etkilerinden bahsetmek istiyorum.
avrupa hastalık önleme ve kontrol merkezi’nden (ECDC) alınan bilgiye göre kıtada kızamık vakalarında 3 kat artış kaydedildi ve böyle giderse düşük bağışıklık oranından kaynaklı yeni salgınların olması muhtemel. çünkü belirli bir aşılanma oranının altında salgın riski katlanarak artıyor. (kızamık için %83-%95)
Romanya’da yaşanan salgında en son geçtiğimiz hafta dokuz aylık bir bebek daha kızamıktan öldü.Böylece geçtiğimiz yıldan beri 46. Bebek ölümü gerçekleşti.
Geçtiğimiz aylarda yayınlanan bir rapora göre başta Romanya, italya, Yunanistan ve Almanya olmak üzere 14,400 vaka gerçekleşti. Önceki sene bu rakamın 4,600 olduğu düşünülürse , gidişat gerçekten hiç iyi değil.
Sadece geçtiğimiz hafta Romanya’da 204 yeni kızamık vakası raporlanırken, geçtiğimiz yıl yaklaşık 12,000 vaka yaşandığı belirtildi.
türkiye için ise Prof. Dr.
Mehmet Ceyhan ifadelerine göre 20 yıldır çocuk felci vakasına rastlanmadığına, kızamık vakalarının ise yüzde 10'u altına düştüğünü belirtti.
bir diğer husus ise
anaflaksi yani allerji nedeniyle ani ölüm. bu yalanlanamaz bir gerçektir. fakat 100.000’de 4 ile 11 arasında oranı var. dolayısıyla aşılar kimi zaman ani ölümlere neden olabilir. aşıların prospektüsünde de bunun yazdığı belirtiliyor. fakat burada dikkat edilmesi gereken şey toplumsal istatistik.
aşı uygulaması olan toplumlarda salgın kaynaklı ölümler daha az olurken uygulanmayan toplumlarda daha
yüksek . her hastalık için farklı yüzdeleri olan bu aşılanma oranının altı salgına davetiye çıkarıyor ve ihtimali parabolik arttırıyor.
bunun sonucunda da
(bkz: aşı tıbbi ve hukuki bir zorunluluk değildir) ifadesiyle karşılaşıyoruz.
özgürlük başkasının özgürlüğünü kısıtlayana kadardır. o zaman ben hırsızlık yapmakta da özgürüm. istediğimi yaparım.
fakat kaçırılan nokta şu. sen bu çocuğu dağda tek başına büyütmeyeceksin. toplum içine sokacaksın. okulda arkadaşları olacak. belki de sevgilisi...
aşılanmış bireyler bu hastalığı bir daha almaz diye bir kaide yok ki zaten aşı %100 koruyucu değildir. bu özgülük değil cana kast etmektir. ki yetişkin bir insanın (özellikle erkeğin) kızamık virüsüne karşı pek şansı yok.
velhasılı kelam.
haksız eleştiri gizli bir övgüdür aslında.
kaynaklar:
1)
aşı reddi nedeniyle avrupa'da kızamıktan ölüm sayısının artması
2)
aşı hakkında yanlış bilinenler
3)
aşılar ve komplo teorileri
4)
aşı yalanına dair köşe yazısı
5)
canan karatay yorumu