bugün
yenile

    coğrafya bir kaderdir

    7
    +
    -entiri.verilen_downvote
    bir i̇bn-i haldun sözüdür. çoğu zaman bu ülkede yaşadığım her olaydan sonra aklıma gelir. bunların yegane sebebi biziz, daha çocukken bu topraklar üzerinde yaşadığımız için burasının sadece bize ait olduğu fikri yerleştirilir zihinlerimize, önce sınırları, çizgileri öğreniriz. sonra tohumları atılır: vatan, millet, sakarya, bayrağın kutsallığı... önyargılar çocukken çevremiz tarafından yaratılır, insanları renklere, dinlere, dillere bölmeyi öğretirler. “çingene”, bir hakaret olur, kürtlerin hepsi terörist, rumlar, ermeniler ise gavurdur, hele en kötüleri alevilerdir. korkuyla büyütülür, korkuyla uyutuluruz; din derslerini ezbere surelerle öğle yemekleri gibi geçiştiririz. burada -mış gibi yaşanır, dini argümanlara dayanak olarak “uydurulmuş hadis”ler altın günlerinde servis yapılır. anlamsız adetler, gelenekler, görenekler, dogmalar hafızana yerleşir, yerleştikçe de yeni ve yararlı bilgilere yer açmak zorlaşır. sonra töre - namus cinayetleri, küçük kızların yaşlı adamlarla ölümle sonuçlanan evlilikleri... çocukluktan ergenliğe geçmek sınav sınav sınav demektir. sbs, lgs, öss, ygs, lys, yds, kpss, ales, toefl, ouokl… ergenliğin kendini bulma telaşında evrenlerimiz küçülmeye başlar. erkeklerin dünyası kilometre cinsinden kızlara göre daha şanslı bir orana tekabül ederken kız çocuğunun dünyası ortalama, okul - ev arası 12 kilometredir. regl olmak ve olduğunu söylemek ayıp, sevmeyi, sevişmeyi merak etmek günah etiketli, kapalı kapılar ardında fısıldaşmalar şiddetinde konuşulur anca. bu ülkede nice yuvaların huzurunu bozan yegane soru cümlesidir: “millet ne der sonra?” filmlerde bile annelerimiz hep cefakar, babalarımız uyurken sever bizi. al sana elektra kompleksi işte ülke sorunlarının kişisel dertlere galip geldiği bu topraklarda, yaşamak adına ne kadar az hakkımız var. i̇nsanları sevmek eskisinden daha zor, inancımsa her geçen gün kan kaybediyor.
    ... diğer entiriler ...