siyah saçlı, kahverengi gözlü ve esmer tenli olmasın yeter. aynalar yüzünden bu özelliklerden nefret ettim. sonuç olarak bitik bir adam olarak peşinde koşacağım. bana benzememeli.
bir de 180'den uzun kadınlar bana güzel gelmiyor. belki bakarken kafamı yukarı kaldırmam gerektiğindendir. sonuçta boyum 175 olmaya çalışıp olamamış durumda.
(#2199016) burada patiklinin yaptığı gibi sevilen üzerinden tanım yapılabilir belki.
şimdi saçı sarıydı ama öyle boş bir sarı değil. boyayla yapılamaz yani. bir arkadaş altın saç olarak tanımlamıştı. o da karşılamıyor tam olarak. gördüğüm en güzel tondu. sarı demek de bir yerde hakaret gibi kalıyor.
gözlerine gelecek olursak onlar için de tek bir renk diyemem. yusuf hayaloğlu'nun bir şiirinde o gözlerin rengini tanımlayan birkaç dize vardı şimdi aklıma gelmiyor. dünyanın ne şekilde güzel olacağını anlatan dizelerdi. ayrıca o gözlerle nasıl baktığı da önemli. çok... nasıl denir bilmiyorum. belli bir yorgunluktan doğma ama o yorgunluğun her bir anına da değmiş biçimde güzel bir bakıştı. yediği ayazı unutmamış kurt gibi de ders çıkarmış ve derindi. lanet olsun rüyama girecek gece ahsdfjgh
ten rengine gelirsek de yine yusuf abinin bir başka şiirinde geçen ''hangi rüzgar şarkı söyler, o ay tanrıçası teninde?'' lafı oldukça uygun olur. dudakları inceydi. inanılmaz masum bir görüntü katıyordu. kulaklarına kepçe demişti diye hatırlıyorum ama yanlış hatırlıyor da olabilirim. yanlıştır heralde çünkü bence alakası yoktu. vardıysa da kepçe kulaklılar daha güzel oluyor.
boy da 168'di. kısa kalırdım biliyorum. kilonun bir önemi yok açıkcası. boyun da yoktu gerçi, yine neyi niye yazdığımı karıştırmaya başladım. bitireyim entryi. böyle yani.