yine yakışıksız bir olaya imza atmış.
link
yakışıksız dememin sebebi saf ettiği kelimeler ve yargısızca yaptığı infazdan çok bizzat tavrının kendisine. şenol güneş belki öyle bir çıkış yapabilecek birisi olabilir. ancak beşiktaş teknik direktörü böyle bir çıkış yapmamalı.
kendi seviyesinden taviz vererek, ortaya iftira sayılabilecek bir iddia atarak, hatta karşı tarafı kale aldığı halde alt edemeyerek.. hayır, madem indin o seviyeye, karşındaki adamı sözünle sustur.
hee birkaç kelamla karşı tarafı susturamayacaksan -ki söz konusu futbol olunca ve konum trabzon olunca bu çok zor- da münakaşaya girme. senin o durumda karşı tarafı en ufak kale almayıp yoluna devam etmen gerekirdi, aksini yapman değil.
ortaya attığı fütursuz iddia doğruysa bile artık şenol güneş de masum değil. çoktan haksız duruma düştü. bu saatten sonra gelen haklılık bile onu yerden kaldıramaz. ki eğer iddiasında haksızsa varın gerisini siz düşünün..
diğer yandan; bu tarz olayları kafaya takan taraftarları da anlamıyorum. yok o bizden gitmiş, artık rakibimiz için çabalıyormuş da bize ihanet etmiş de falanmış da fistanmış..
senin işin gidenlerle mi, her daim kalan kulübünle mi?
kendisine faydalı olan adam rakibe gidince ihanet etmiş oluyor. ama yararsız adam rakibe gidince bırak ihanet lafzının telaffuzunu, millet göbek atıyor..
misal; gökhan gönül'e hain diyen fenerbahçe taraftarı bir hayli fazlayken, ismail köybaşı'na hain diyen beşiktaş taraftarı nedense yoktur.. hainlik sadece rakibe imza atmakla mı oluyor, yoksa imza atanın performansı da o kişinin hain olup olmadığı konusunda belirleyici faktör mü? hmm? nerede tutarlılık? :d
takımın menfaati elbette önemli. lakin bu oportünist tavrı kim sergilerse sergilesin, bana göre iki yüzlülükten başka bir şey yapmıyor. kaldı ki bu tavrı ortaya koymayan caima da hemen hemen yok..
gökhan gönül üzerinden fenerbahçe örneği verdim. iddiayı tazeleyelim; bizden beşiktaş'a giden hasan ali olsaydı, sanmıyorum ki ona hain diyenler olsun..
aynı örnekten yola çıkarsak; vakti zamanında tümer metin'e hain diyen beşiktaş taraftarı şimdi neden ismail köybaşı için hain demiyor?
diğer bir örnek;
fatih terim geçen sene milli takımın içine ederken ona ana avrat hatta torununa varana kadar küfür eden galatasaray taraftarı, her ne olduysa fatih terim galatasaray'a imza atınca sustular.. hatta imparator döndü, nerede kalmıştık muhabbeti bile döndürdüler.
sadece
(bkz: fatih terim vs rüştü reçber) olayı bile aslında fatih terim'in özeti.. bana göre kendisi asla galatasaray teknik direktörlük makamını hak etmiyor. hee eğer "önemli olan kazanmaktır." kafasındaysanız ne ala. sus payı olarak fatih terim'in sunmuş ve sunacak olduğu başarılara odaklanmaya devam edebilirsiniz. ama ben şahıs olarak bu mantaliteye karşıyım ve her zaman da karşıydım.
başka bir örnek;
trabzon taraftarının da benzer riyakarlığına sadece bir örnek versem yeterince doyurucu olur.
ersun yanal zamanında trabzonspor'u hatrı sayılır seviyede çalıştırdıktan birkaç yıl sonra fenerbahçe'nin başına gelmiş ve nisan ayında takımı şampiyon yapmıştır. o dönem ersun yanal için hain diyen trabzon ahalisi her nedense birkaç yıl sonra trabzon'un başına gelen ersun yanal'a hainlere verilmesi gereken tepkiyi vermemiştir..
zira artık o bir takımı şampiyon yapabilme kabiliyetini kanıtlamış bir teknik direktördür ve onun etinden de sütünden de gani gani yararlanılmalıdır. aksi düşünülemez. düşünülse bile dillendirilemez..
her neyse. daha pek çok tutarsızlık örneği her camiadan çok rahat bir şekilde çıkartılabilir.
şenol güneş bundan birkaç yıl sonra trabzon'a giderse bu son olayın ne kadar gereksiz olduğu da gün yüzüne çıkar. çok da şey yapmamak lazım yani..