valla bu adam emekli oldu, hayatımın bir parçası daha eksildi.
daha 5 yaşındayken ilk kez basketbol okuluna gittiğimde koç bana bir soru sormuştu en sevdiğin basketbolcu kim diye. ben de kobe demiştim. ama senden pota altı oyuncusu olur. neden kobe diye sormuştu koç. ben de bilmiyorum dedim. çocukluğum hep lakers maçlarını izlemekle geçti. akşam 8de lakers maçı olursa o gün benim en güzel günlerimden biri oluyordu. sadece onu izlemek bile çok büyük olay.
2004 finallerinde inanılmaz hayal kırıklığı yaşamıştım. o zamanlar malone-kobe-shaq üçlüsü vardı bir de aq. sonra shaq ayrıldı ve lakers'ın kadrosu büyük küçülme yaşadı. 2008'de gasol geleseye kadar ki boşlukta kobe o leş lakers kadrosuyla tek başına yapmadığı olay kalmadı. hatta 81 sayı attığı maçı tv'den canlı izlemiştim. o zamandan beri parkeye çıkan en iyi basketbolcu olduğuna karar verdim ve hala da öyle. 2008'de sezon ortasında gasol geldiğinde boston'ı 4. maçta saçma mevzular olmasaydı yenerlerdi. ama 2009 ve 2010'da bynum-gasol-artest-kobe-fisher ve 6. adam olarak giren odomla beraber ligi süpürdüler. ama ondan sonra bynum'ın sakatlıkları, artest'in mallıkları ve phil jackson'ın coachluğu bırakmasından dolayı eski günlerine dönemediler. özelliklie kobe'nin 2 sezondan beri yaşadığı sakatlıklar kendini baya geriye itti.
2000lerin başında carter, t-mac ve iversonla karşılaştırılıyordu fakat hepsini tokatlamasını bildi sonra uzun süre lebronla karşılaştırıldı onu da tokatladı. yaşadığı sakatlıklar da olmasaydı vitaminsiz orospu çocuğu curry'i bile tokatlardı.
uzun lafın kısası tarihin en iyi oyuncusu artık emekli oldu ve onu canlı izleyebilen nesiller olduğumuz için baya şanslıyız. bana basketbolu sevdirdin ve senin sayende uzun yıllar basketbolun içinde kaldım. senin hiçbir zaman emsalin gelmeyecek. o yüzden ilerideki nesiller seni sadece videolardan bilmek zorunda kalacağı için çok şanssız.