son günlerde kendimi
orhan veli kanık gibi hissediyorum.
sessizce bir köşeye sinmiş bekliyorum.
anlatmak istediğim o kadar çok şey var ki...
anlattığım zaman rahatlayacağımı düşündüğüm bir sürü düşünce dönüyor beynimde.
hatta bir miktar
ah muhsin ünlü gibiyim.
"bugün yepyeni bir imparatorluk öğreniyorum
ekmeğin ağırlığından da yeni bir imparatorluk
örneğin gül dönüyor bir beygiri tasfiye ediyor şair
arabca akdeniz diyor ben
aynadan dönüyorum ayna
benden dönmüyor."
sanırım, bir şeyler içimde dönmeye devam ettiği gibi ve anlatamadığım sürece döngülerde boğulmaya devam edeceğim.