t: nesilcilik ve devrecilik gibi alt dalları olan, daha çok sözlükler aleminde görülen kanser türü.
yokluğuyla haz verendir..
uzun zamandır burada olmamasından da son derece memnumun. en azından sol kanada bakınca birbirlerini yağlayıp köpürten birilerini görmüyorum. ve ne zaman bunun hakkında sitemkar konuşsam, "yhaa iyi de, sözlükte aylarca yazıp birileriyle samimiyet kurmayalım mı kardeşim?" diyen sivri zekalar da oldu. ne müthiş savunma sistemi ama.. bu öyle bir soru ki; her seferinde beni duruma uğrattı. allah düşman başına vermesin..
iyi ve kötü huylu olmak üzere ikiye ayrılır.
iyi huylu kankacılık: "kısmi samimiyet" diye bir şey söz konusu olmadığından samimi değildir. çünkü taraflar kendilerini olduğu gibi yansıtamazlar. sadece karşı tarafın kendisine sempati duyacağı şekilde kendisini tanıtırlar, sonra da susarlar. ama kötü taraflarını karşı tarafa pek de lanse etmezlar. "part time dostluk" olarak tanımlanabilir.
taraflar bir şekilde tanışıp kaynaşırlar. sonrasında günler boyunca yorumlaşmalar baş gösterir. sürekli eğlenilip, birlikte hoş vakit geçirilir. ortak noktalarını keşfe çıkarlar. etliye sütlüye de pek bulaşılmaz. (zaten 2 günlük sohbete dayanarak birilerine bulaşmaya kalkışanları genelde hacamat ederler.) sonra günü gelir olaysız dağılma sonucuyla yarış tamamlanır.
kötü huylu kankacılık: uludağ ve inci'yi bok yoluna götürmüştür. adam kayırma, çıkarcılık ve adaletsizliğin kalesidir. bir ya da birkaç tayfa vardır. sözlükte kendi
oligarşi sistemleri varmışcasına dolaşırlar. kimseden korkmazlar zira onlar hem kişi, hem de (genelde) yan hesap bazında kalabalıklardır. içlerinden biri savaş çığlığı attığı vakit kol kola girip "önümüze gelene yüz tekme!" nidalarıyla yeri göğü inletme potansiyelleri vardır.
sözlük yönetimden haz etmeseler dahi yeri geldiğinde yönetime abi, yeri geldiğinde de (sessizce ve daha çok kendi aralarında) siktir çekebilirler. her daim marjinal olmaları da ayrıca bir özellikleridir. kendi aralarında normal bir insan evladının yapmadığı sohbeti yaparlar ve dışarıya bunu çok güzel bir şeymişcesine lanse ederler. o onu amuda kalkıp yalamak ister, diğeri de aynı anda ona buzlu badem yedirmek ister vs.
yazdıkları 10 yazıdan 6'sı kendileri ya da tayfalarıyla ilgilidir. sürekli "ben sahipsiz değilim." iması yaparlar. zaten bu yüzden belirsiz aralıklarla kendilerine sol kanatta bol bol denk gelebilirsiniz. sürekli gündemde kalmaları, mesken tuttukları bölgeyi sahipsiz bırakmamaları gerekir.
açık verdikleri kısım şudur ki; içten içe birbirlerinin de kuyularını kazarlar. çünkü birbirlerini ve açıklarını çok iyi bilirler, yarın öbür gün ters düştükleri vakit silaha erken davranan (zaten nereye ateş edeceğini bildiği için) hayatta kalır..
velhasıl; kankacılık denilen şey hakkında olumsuz fikir beyan edenlerin %99'u, "kötü" olanından bahseder. onu yapanların da savunulacak bir yanı yok. boş yere kürek çekmesinler. iyi olanlarına zaten kimse ses etmeyince iki güne bitiyorlar hsajhsjaha
not: sözlükten birileriyle samimi olunca, illa laubalice kanka olmaya gerek yok. arkadaş olmayı bir deneyin, pişman olmazsınız..