bugün
yenile

    güç

    1
    +
    -entiri.verilen_downvote
    pek çok farklı varyasyonu olmasıyla beraber, hepsinin ortak bir noktası vardır; güç, insanı rezil de edebilir, vezir de.. güç denilince akla direkt olarak otorite ya da kas kuvveti gelse de, gücün kapsama alanı o kadar dar değildir. akıl, hatiplik, çeviklik hatta ön sezi bile yerine göre bir güçtür. sınav haftası en güçlü öğrenciler, dönem boyunca not tutanlardır mesela :d justice league filminde bir diyalog vardı; --- spoiler --- - senin süper gücün ne peki? + ben zenginim.. (batman) --- spoiler --- doğrudur. zira böyle bir düzende para = güç demek. paran varsa insanlar senin başka başka özelliklerini ya da sahip olduğun diğer şeyleri genellikle umursamazlar. tıpkı yakışıklılık/güzellik ya da yetenek gibi. onlar da kullanmasını bilene birer güçtür. bugün sırf eli yüzü genele oranla daha düzgün diye podyumlara çıkartılan, reklam filmlerinde cıbıldak cıbıldak oynatılan mankenlerin en önemli gücü güzellikleridir. daha doğrusu; onlara bu gücü sağlayan, topluma dayatılmış güzellik algısıdır. ki aslında bunu birilerinin yapmasına da gerek yok. topluluklar zaten kendi kendine belirli algılar yaratıp onlara biat ederler. batıl inançlar bunun en basit kanıtı. ya da başka bir örnek; bugün trakya topraklarındaki güzellik algısı açık ten, açık renk saç gibi gibidir. ama ülkenin doğusuna gittiğimizde esmerler daha gözdedir. (insanların anne ve babalarına benzeyen karşı cinslerden hoşlanma ihtimalinin diğerlerine oranla daha baskın olduğunu okumuştum. insanın özüne bağlılığı ve özüne dönmek isteyişiyle ilgili bir şeydi. bu son dediğim onunla da ilgili olabilir bak. diyarbakır'lı kızı ele alalım. annesi esmer, babası esmer. ya kan çekecek, özüne dönmek isteyecek. ya da etrafında olmayanı arayıp, nadir olan sarışını bulunca marjinal bir çıkışla ona gönül verecek. ama ilk seçenek gerçekleşme ihtimali daha fazla tabi.) neyse konu dağılmasın. en son yetenekten örnek verecektim. arjen robben deyince akla ilk futbol yeteneği gelir. adam ne yakışıklı, ne de futbol yeteneği kadar sağlam başka bir gücü var. hatta bu örneği bir kenara bırakıp, endüstriyel futbol üzerinden çok daha temelli örnekler verilebilir. neymar 222 milyon eder miydi? bence etmezdi. ama ona o değeri layık gören adam, neymar'dan ziyade neymar'ın futbol yeteneğini istiyor. neymar'ı sevenler aslında onun futbolunu seviyor. francesco totti öyle değildi mesela. onu sevenler futbolundan ziyade takıma kattığı benliğini seviyordu. ki hala da seviyoruz.. tüm bunlar bir yana, güçlerin arasında en güçlüsü; hayal gücüdür. bu dünyada hayal olmadan yaşanmaz. ve ne kadar güçlü olursan ol, hayal gücün olmadıktan sonra hiçbir gücün yoktur.. akabinde başarı elde etmek için de nitelik ve vizyon lazım tabi. misal; fatih sultan mehmed.. fatih'e istanbul'u fethettiren güç nedir? şahi topları mı? hayır. fatih çocukluğundan beri istanbul'u fethetmeyi hayal etmiş, top ve kale çizimleri yapmış ve yıllarca kendini fetih için bilemiştir. o hayal olmasa sultan ikinci mehmed "fatih" olur muydu? hiç sanmıyorum.. not: "dünya küçülür, büyürse hayal gücün." - hayki
    ... diğer entiriler ...