bugün
yenile

    özgürlük

    3
    +
    -entiri.verilen_downvote
    kendime anarşist bir ruhum var çocukluğumdan beri. bana söylenen emir kipli şeyleri hiç yapamadım. özellikle liseden mezun olduktan sonra, son üç buçuk yıldır; istediğim saatte uyuyup, istediğim saatte uyandım. ailemle yaşadığım dönemlerde bile, istediğim saatte yemeğimi yedim, dışarı çıktım, eve geldim. sokağın ortasında halay çekmişliğim de oldu, sevişmişliğim de. belki biraz da şanslıydım, yurtdışında yaşama imkanım da oldu.(ukrayna) orada da okula çoğu zaman gitmedim. gittiğim zamanların çoğunda derslere girmedim kızlarla takıldım. çok hızlı araba kullandım. ehliyetim yok ama ukrayna'da öyle bir dert yok zaten rüşvet verip geçebiliyorsun hem de çok uygun.(maks 10-20 lira) erkek çocuğu olmanın verdiği etkiyle heralde bütün bunlara çok karışan olmadı. karıştıkları zamanlarda da; '' ne yani? hayat bu mu? şimdi siz istiyorsunuz ki; ben okula gideyim, okulu erkenden bitireyim, askere gideyim, geleyim işe gireyim, evleneyim ve öyle yaşlanıp ölmeyi bekleyeyim. hayat bu değil. hayat belki de bu ama benim için şu an bu değil.'' gibi sözler kullandım. benim memleket elbistan ve sevgili arkadaşlar orada erkek çocuğu olarak yaşamak da zor. siz kız çocuklarının halini düşünün artık:) vakti zamanında converse giyenler parmakla gösterilirdi. sonra güneş gözlüğü takanlar vs. küpe takarım ben sol kulağımda 2, sağ kulağımda 1 delik var. saçlarım da uzun olur zaman zaman.(e kıvırcık yani çok hoş oluyor) amcalarım, dayılarım başta olmak üzere eş, dost, akrabalar benim bu kendime anarşist ruhuma karşı gelirler mütemadiyen. benim çok umrumda olmaz. mesela; geçen yıl tokat gaziosmanpaşa üniversitesi'ne yerleştim ama gelmedim. okulu da dondurmadım. hani binlerce bahane bulabilirim 'gelmeme nedeni' olarak. ama gerek yok. sadece istemediğim için gelmedim. bu yıl da çok iyi bir sıralama yapmış olmama rağmen tercih yapmadım. -bu çok ayrı bir konu ve uzunca yazmak isterim bir ara- okula geliş vaktimi, yine kendim belirledim. hiç tanımadığım insanlarla aynı eve çıktım. şanslıyım ki anlaşabiliyoruz çocuklarla. ama yine okula gitmiyorum. hatta neredeyse hiç gitmiyorum. bazen evde oturmaktan, yatmaktan bunalıp okula gittiğim oluyor. o da işte arkadaşlarla kantinde oturuyoruz ya da gidip onları toplayıp kafelere gidiyoruz. özellikle bu yazın sonundan itibaren ruhsal olarak kötü durumdayım. 'kendime anarşist ruhum' diye adlandırdığım şeyin kendime biçtiğim maskeler ve zararlar oluşu kafama 'dank' etti diyebiliriz. dank etti ama değişen ne bilmiyorum. genelde düşüncelerde iyiyim, icraatlerde sıfır :) son olarak vardığım kanı şu: özgürlük yukarıda yazılanlar değil. en azından tamamiyle o değilmiş. özgürlük; insanın kendi sınırını, limitini bilmesiymiş. tabii ki 'sistem' denilen şeye elini kolunu kaptırmak istemez kimsecikler. ama elini kolunu kaptırmadan sistemde düzenleme yapılamazmış. bu dünya çok garip bir yer. ve neleri değiştirebilirim bilmiyorum. ama en azından insanlara konuşabilmek, insanlarla konuşabilmek, insanlara kendini dinletebilmek gerekiyor. öyle kötü ki... kendi özgürlüğümün içine sıkıştım kaldım. çıkamıyorum.
    0yukarıdaki yazılara laf etmeseydin iyiydi, ben de yazmışım zamanında bir şeyler :/ neyse, bu entrynin altına şu sözü bırakmaya geldim; "bugüne kadar bütün filozoflar dünyayı yorumladılar. oysa önemli olan, onu değiştirmekti." - louis froziel 16.12.2017 03:42:32 |#3540847
    0kankam kendi yazdığım yukardakileri kastettim kdlfjgdf aq bizim işimiz harbiden çoğu zaman boş konuşmak oluyor :* - emeklisiirbaz 16.12.2017 03:44:32 |#3540848
    0hashsjhsh saat 4'e yakın, kafalar gidik, algılar uyuşuk.. belki de içimizdeki boşluğu dışa vuruyoruzdur? :* - louis froziel 16.12.2017 03:50:04 |#3540913
    butun yorumlari goster (5)
    ... diğer entiriler ...