bugün
yenile

    çocuğu yolda üşütmesin diye arabayı erkenden ısıtan baba

    19
    +
    -entiri.verilen_downvote
    t: misafirliğe giden yeni çocuğu olmuş çiftlerin, geç saatte eve dönerken çocuklarının yolda üşütmemesini sağlamak için yaptıkları eylem. baba normalden biraz daha erken müsaade ister ve arabaya inip motorun ısınmasını ve ardından kaloriferin içeriyi ısıtmasını bekler. anne ve çocuk yukarıda beklerken; baba aşağıda arabanın içindr soğuktan azer bülbül gibi titrer. durumu dün yaşadığım bir olayla örneklendireyim. dün gece evimize bir misafir geldi: murat abigil. 3 4 senelik bir evliliği var murat abi'nin. 6 aylık da bir yavrusu var. dün gece yemeği yeyip çayı içtikten sonra biraz muhabbet ettik. bekarken yaptığı şeyleri, evliliğin getirilerini, götürülerini anlattı. gençliğin hızlı zamanlarında ki o heyecanı filan baya abi kardeş gibi konuştuk. gitmeye yakın evdekilerle selamlaştı, hadi kalk gidelim, dedi. nereye abi, dedim. "evlilik böyle oğlum, her şeyden önce fedakar olucan" dedi. neyse indik aşşağı, buranın da gece ayazı adamın içine işliyor. girdik arabaya, azer bülbül gibi titriyoruz. dişler takır takır çarpıyor. yaktı bir sigara o sıra murat abi, başladı anlatmaya. "bir eve bebek giriyorsa hesap giriyor can. bekarken 10 kazanıyorsam 10 harcıyordum; şimdi cebimdeki son bozuk paramı ekmek almaya biriktiriyorum" filan anlatıyor işte. o sıra şöyle bir dalıp gitmişim. - ne oldu lan ne düşünüyorsun sen? + belli mi olur murat abi, bundan 5 10 sene sonra da ben gelirim sizin eve misafirliğe. yine ikimiz aşağıda tir tir titrerken hatunla çocuk yukarda gülüşür bizi çekiştirirler. - seni araba klimalı olur lan, 1 dakikada hamam gibi olur içeri. + bilmiyom ki abi, valla bunları düşüne düşüne geçiyor tüm vaktim. hakikaten öyle lan. sırf şu ufacık çocuk üşümesin diye sen git o soğukta arabanın içinde ısınsın diye öylece yarım saat tir tir titre. işe bak, ne kadar zarif duruyor. insan ister istemez hevesleniyor, heveslenmez mi? sonra yine aynı heveste farklı farklı hayaller kuruyorsun. diyorsun ki mesela hanımla çocuk yatakta uyurlar, benim yerime de bir güzel yayılırlar, bense öylece dımdızlak ufacık battaniyelerle salonda sabahlarım. sonra dönüp bir bakıyorsun kim var diye. dünya üzerinde sana en yakın olması gereken kişi, boynunda nefeslenip, dizinin dibinden ayırmaman gereken kişi, saçlarını tarayıp, gözlerine öylece uzun uzun bakman gereken kişi olmuş sana yer yüzündeki en uzak nokta. üstelik ne koşarak yaklaşabiliyorsun o noktaya ne yürüyerek. zaten fiziksel bir uzaklık da değil bizim aramızdaki bu uzaklık. öyle olsa her sabah evinin önündeki trafonun köşesinden penceresini keser miydim bir umut? bilmiyorum ya; ben sanırım artık üzerine titremem gereken kişinin yokluğuyla titremekten fazlasıyla yoruldum. "yoruldum lan ben" diyor ya ali lidar abi; yoruldum. üzerine titremesem de olur; ondan bana kalan bir tek parça için kasım corolla'sında saatlerce beklemeye de kabulüm. ben her şeye kabulüm de; artık bu düzenin yavaş yavaş değişmesi zoruma gidiyor.
    7yazıyor musun, satırları dile mi getiriyorsun belli değil be komutan! - kıpçak bey 11.12.2017 18:40:05 |#3606629
    2kıpçak beyi sevirem çünki o beni anlir - mavimajezik 11.12.2017 18:41:16 |#3606831
    1sağ ol var ol - kıpçak bey 11.12.2017 18:42:53 |#3606895
    butun yorumlari goster (6)
    ... diğer entiriler ...