bugün
yenile

    con sınov

    6
    +
    -entiri.verilen_downvote
    Son yaptığı flood'la beni mest etti... link --- spoiler --- Türk siyasi tarihinde, ABD'ye taviz veren liderler ne kadar Amerikancı olurlarsa olsunlar, bir müddet sonra ABD ile ciddi sorunlar yaşamıştır. - inönü (Johnson Mektubu) - Menderes (27 Mayıs) - Demirel (12 Eylül) - Erdoğan (15 Temmuz) Bu liderler bir çok defa ABD'ye tavizler vermiştir. inönü bu işlerin filizini atmıştır. Menderes ABD için Kore'ye asker göndermiştir. Demirel bizzat ABD tarafından görevlendirilmiştir. Erdoğan Irak işgalini ve Kürt açılımını desteklemiştir. Bu liderlerin hepsi ABD'ye büyük tavizler vermesine rağmen, hepsinin arası ABD ile bozulmuştur. Hepsi ABD ile büyük sorunlar yaşamıştır. Hepsinin de nedeni aynıdır. Bu neden, Türk siyasi tarihinin bir bakıma özetidir. Ve maalesef, bunu çok az konuşuyoruz. ABD'nin gözünde Türkiye'nin önemi/rolü nedir? - Sovyetlere karşı ileri karakol, - Savaşlarda ucuz insan gücü, - Anti-siyonist islamcı iran'a karşı Ilımlı islamcı, - Ortadoğu ve Orta asyaya nüfuz için örnek/truva atı. ABD'nin Türkiye'ye biçtiği roller bunlardır. Dikkatinizi çekerim. Bu rollerin tamamında Türkiye "yarı/güçlü ve bağımlı" olmak zorundadır. Bu olmazsa olmaz şarttır. ABD Türkiye'nin asla ve asla güçlü olmasını istemez. Bunun çok geçerli nedenleri vardır. Açıklayayım. - Türkiye'nin 2000 yıllık ordu geleneği ve çok daha eski devlet geleneği bulunur. - Bir önceki devlet olan Osmanlı Avrupa/Asya/Afrika kıtalarına hükmetmiştir. - Türkiye bölgede moderniteyi yakalamış örnek/abi ülkedir. Yani Türkiye güçlenirse, söz sahibi olur. Kontrolden çıkar. Şimdi şunu soranlar olacaktır: ABD Japonya'nın, Kore'nin güçlenmesine neden izin verdi? Bölgede iki komünist ülke olan Rusya ve Çin'e karşı liberal Japonya ve Kore güçlü olmak zorundaydı. Aksi halde bu iki ülkenin komünist olması engellenemezdi. Bakınız ABD 1945'ye Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombası atarak yüz binlerce insanı katletmiş. Akabinde bu ülkede ABD karşıtlığı üzerinden komünizmin yayılmasını engellemek için derhal Japonya'yı kalkındırma faaliyetleri başlatmıştır. Sebep, Rusya ve Çin tehlikesidir. Zaten Japonya ve Kore'nin Türkler gibi "cihanşumul" vizyonu yoktur. Bu ülkeler azıcık güçlendiğinde "cihan hakimiyeti" hayalleri kurmazlar. Ama Türkiye azıcık güçlenmesi halinde ortadoğu ve orta asyada derhal söz sahibi olma yolları arayacaktır. ABD bunu çok iyi bilir. O yüzden Türkiye'nin "komünizmden korkması için" ABD'ye muhtaç olması gerekir. Fakat ABD şunu görmüştür. En Amerikancı siyasetçi bile, 5-10 sonra kontrolden çıkmakta ve "bağımsızlık" hayalleri görmektedir. Saydığım isimler bunlara örnek teşkil eder. Demirel, saydığım isimler arasında en Amerikancı liderdir. Fakat o bile, bir noktadan sonra Türkiye'de ağır sanayi rüyası görmeye başlamıştır. inönü Kıbrıs'ta bazı amaçların peşine düşmüştür. Menderes Sovyetlerle ilişki geliştirmek istemiştir. Bunlar çok açık gerçektir. Yani özetle, Türkiye'nin başına kim geçerse geçsin, sıkı bir Amerikancı olsa dahi, Türkiye'nin bazı dinamikleri Amerikancı liderin kontrolden çıkmasına neden olur. ister derin devlet diyelim ister dinamik diyelim. Bu vardır. Ve olacaktır. Özal, ki oldukça Amerikancı bir liderdi. O bile, 1. Körfez Savaşı'nda Musul ve Kerkük'le ilgili planlar yapmaya başlamıştır. Ölmeseydi, muhtemelen onun da ABD ile arası bozulacaktı. Başka bir senaryo düşünülemez. ABD bu durumu iyi bildiği için siyasal islama geçerken bir yandan AKP'yi destekledi, öte yandan günü geldiğinde AKP'yi devirecek bir Cemaat mekanizması oluşturdu. Bu mekanizmayı AKP'den ayırıp devletin içine AKP eliyle yerleştirdi. AKP cemaati kendisi biliyordu. Oysa değildi. Tam da tasarlandığı gibi, AKP de günü geldiğinde kontrolden çıkmaya başlayınca, Cemaat harekete geçti ve AKP'yi devirebileceği bir gerekçe aradı. Sanırım çok da zorlanmadı. Bu gerekçeyi kullanarak harekete geçti. Bugün Cemaat/FETÖ deşifre olmuştur. Fakat deşifre olan bu mekanizmanın devletten sökülüp atılması gerekiyor. Şuan iktidarda AKP olduğu için bunu yapmak AKP'ye düşüyor. Fakat AKP mekanizmayı söküp atma konusunda sıkıntılar yaşıyor. Geç kalıyor. Hantal hareket ediyor. Üstelik AKP toplum nezdinde, tartışmalı bir parti. Toplumun yarısı AKP'ye karşı tepkili. Bunun sebebi de bizzat AKP'nin ayrıştırıcı/kutuplaştırıcı politikaları. Hal böyle olunca, mekanizmanın sökülüp atılması sekteye uğruyor. Türkiye 15 Temmuz'dan sonra başkanlığı değil, bu mekanizmanın nasıl söküleceğini konuşmalıydı. Ama konuşmadı. Referandumu konuştu. Hayır verenin terörle yan yana durduğunu konuştu. Demek ki çok büyük bir sorunumuz var: Bu mekanizmayı nasıl sökeceğimiz konusunda yetersiziz. Bugün Türkiye'de toplumun çoğu meselenin bu boyutunun farkında değil. Erdoğan'ın yanında duranlar bu Amerikancılık sorunu nedeniyle değil Erdoğan'ı sevdiği için yanında duruyor. Yani halk, konuya yabancı. Bir defa halkın bu konuyu A'dan Z'ye ezberlemesi ve kanıksaması gerek. Aksi halde, bu gece Erdoğan vefat etse, yarın AKP içinden "Amerikancı" biri Cumhurbaşkanı seçilse ve "Amerikancı mekanizmayı söküp atma işinden vazgeçse" halk buna tepki göstermeyecek. Farkında bile olmayacak. Sonuç olarak: 1- 60 yıllık Amerikancı yapılanma deşifre oldu ve elemanlarının büyük bölümünü kaybetti. 2- Erdoğan bu mekanizma ile "yarım-yamalak" mücadele ediyor. Başarılı olamayacağı şüpheli. 3- Halk bu mücadelenin farkında değil. Hem de hiç farkında değil. Yani şuan öyle bir noktadayız ki... Erdoğan "başarısız bir anti-amerikancı performansı" sergiliyor. Üstelik bunu yaparken toplumu birleştiremiyor. Üstelik hakkında ciddi iddialar var ve toplumun yarısı bu iddialar konusunda oldukça kaygılı. Bu iddialar gündeme geldikçe Erdoğan'ın çevresindeki bazı kimseler, toplumun kaygılı yarısını "hainlikle" suçlayarak, toplumsal birlik ihtimalini git gide öldürüyor. Böyle kaotik ve sallantılı bir noktadayız. Peki sorun nasıl çözülür? 1- Toplum derhal birliğini sağlayacak. 2- Toplum "Biz bu Amerikancı mekanizmanın ne olduğunu çok iyi biliyoruz, bize bu mekanizmanın kökünü kazıyacak iktidar lazım" diyecek. Yani evvela toplumun bu şuura erişmesi lazım. Peki toplum bu şuura nasıl erişecek. Amerikancı olmayan bir medya. Amerikancı olmayan bir siyaset. Amerikancı olmayan bir eğitim... Toplum en kısa sürede aydınlatılmalı ve tehlikenin farkına varmalı. En mühimi budur. Toplum tehlikenin farkına varamasın diye gençler 10 yıl boyunca birbirini sokakta kovaladı. 12 Eylül cuntası bu gençlerin üzerinden silindir gibi geçti. Sağ, sol. Alevi, sünni. Laik, muhafazakar. Her türlü ayrım, toplumun kendi içinde didişmesine sebep oldu. Peki mevcut durumda toplum aydınlanır mı? Bu mekanizmayı söküp atacak bir iktidar nasıl temin edilebilir? Erdoğan'ın %40'ı aşkın oyu var. HDP'nin %10'a yakın oyu var. CHP ve AKP asla yan yana gelmez. AKP iYi Parti'yi FETÖ'cü ilan ediyor... Bu şekilde zor. Bana kalsa, dört parti birleşip ortak bir hükümet kurmalı ve yarından itibaren yalnızca "Amerikancı mekanizmayı söküp atana dek" ortak hareket etmeye başlamalı. Aksi halde... Yönetim yeniden Amerikancı bir hükümetin eline geçerse, her şeye hazırlıklı olmak lazım. Dört partiden kasıt: AKP, CHP, MHP, iYi Parti... Hatta gerekirse Saadet Partisi, Vatan Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Büyük Birlik Partisi gibi partiler bile sürece dahil edilmeli. Adına da "Müdafa-i Hukuk Hükümeti" ismini vermeli. Komik gelmesin... Atatürk 23 Nisan 1920'de meclisi açarken yanında kimler vardı... Mondros'u imzalayan adam. Geçmişte ingiliz ve Amerika mandası istemiş adamlar. istanbul işgal edilirken seyretmiş adamlar. Atatürk kongreyi ilan ettiğinde onu eleştirmiş adam. Bunlar vardı. Bunlar size ütopik gelmiş olabilir. Ama şöyle düşünün. istanbul işgal altında değil. Askerimiz silah bırakmadı. izmir hala bizim. Antep'te Fransızlar, Kars'ta Ermeni askerleri yok. Yani, 100 yıl öncesine göre, çok daha iyi durumdayız. Son olarak.. Bir dörtlük paylaşayım. Herkese iyi uykular. Anadolu’da bir patırtı bir gürültü, kongreler, beyannameler filan. Sanki birşey yapabilecekler. Blöf yapmanın sırası mı şimdi? Hangi teşkilatın, ne gücün var. Bu ne hayal! Kuzum Mustafa sen deli misin! - Refik Halit.. “Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.” - Mustafa Kemal Atatürk --- spoiler ---
    0aga sağ olasın. bu herifin floodları tek tek kopyalayıp notlara kaydetmek aşırı derecede zor geliyor. canım sıkıldıkça tivitıra girip okumaya da üşeniyorum. hazır hızını almışken bütün floodlarını yapsana böyle=) - a shih na 02.12.2017 14:37:20 |#3531952
    0şu flood'u buraya taşırken bile bitap düştüm, daha fazlasına mecalim var mı bilemiyorum :/ - louis froziel 02.12.2017 15:16:19 |#3532533
    ... diğer entiriler ...