lost dizini izleyenler bilir. şişman olan çocuk yani hugo, bir takım rakamlar kullanarak lotoyu tutturuyor. sonra başına gelmeyen kalmıyor. lotoyu tutturduğu gün dedesi öluyor, cenazede rahibi yıldırım çarpıyor, annesine ev alıyor arabadan inerken annesi bileğini kırıyor ve evde yangın başlıyor, o esnada polisler hugoyu yanlışlıkla gözaltına alıyor. sonra hugo bu rakamları araştırıyor ve sidney'e gidiyor. dönüşte uçak bir adaya düşüyor.
şimdi gelelim benle hugonun arasındaki benzerliklere
- yıllarca para biriktirdim, bir işe yatırdım, işin ponzi olduğu ortaya çıktı ve param battı
- adanaya araba satın almak için gittim ve dönüş yolunda araba 3 kere bozuldu.
- arabayı bir hafta kullanamadan kaza yaptım ve sattım ( klasik araba olduğu için parçaları zor bulunuyordu- hayır tofaş değil)
- ponziden kaybettiğim paradan sonra tekrar para biriktirdim ve birine borç verdim, adam trafik kazasında öldü ( haliyle ölü adamdan para isteyemezsin. hakkımı helal ettim gitti)
- ibnenin teki benim ve kardeşimin hattı üzerine telefon alıp faturasını tek seferde ödedi ama meğer başkasının kredi kartını patlatıp ödemiş ve hala mahkemeliğiz ( oradaki ibne benim 15 yıllık arkadaşım)
- kredi çektim ve işten ayrıldım bir müddet. başka işe girince o krediyi kapatmak için tekrar kredi çektim
- din işleriyle pek ilgilenmiyorum ama kendine seyit, şeyh vb. şeyler diyen adamlarla tokalaşınca elektrik çarpmışa dönüyorlar ve sende büyü var diyorlar.
evet arkadaşlar hayatımda birşeyler ters gidiyor ve ben bunları düzeltemiyorum.
edit :
ufak bir düzelteme ; böyle hayatın aq