bugün
yenile

    fethullah gülen

    7
    +
    -entiri.verilen_downvote
    sevmiyorum bu insanı.. sırf yüz binlerce gencin bilincini bilinçli bir şekilde deforme eden histerik düşüncesi ve bu düşüncelerin aksettirilişi yönünden.. ki üniversiteyi bu insanların bağlı oldukları bir dersaneden kazanıp da birinci sınıfta bu insanların yurdunda kaldım.. tam bir sene.. yurtta kalan maddi durumu en iyi olan arkadaşa el altından verdikleri bursu öğrendiğim gün iyice midemi bulandırdı şark kurnazlıkları.. her sabah bizi beş buçukta namaza kaldıran belletmenlerden birisiyle kavga ettiğim günden sonra düştüler yakamdan.. akşam 8'den sonra yurda girişin yasak olduğu yere ben kafama göre girip çıkmaya başladım.. ki o yıl, okullar kapanmadan yurttaki diğer tüm erkeklere örnek teşkil etmiş olmalıyım ki hiç kimse kalmadı yurtta.. koskoca yurdu tek başıma kullanır pozisyona gelmiştim.. zorla gittiğim sohbetlerde hep dik sorular sordum belletmen adı altındaki "abi"lere.. gencecik çocuklara kızlarla fazla yakınlaşmamasını tembihleyen temiz abi(!)leri kampüs köşelerinde türbanlı ablalarla elele gördüğüm gün iyice nefret ettim, yaptıkları ile dayattıkları arasındaki farktan dolayı.. belki fethullah gülen'in bunların hiçbirinden haberi yok.. söyleseler bile inanmaz.. hiçbir zaman da inanmayacak.. belki.. fakat kendi zuhur ettiği planın çok ötesinde cereyan ediyor peşinden giden insanların işgüzarlığı ve dalavereciliği.. zorla zaman gazetesine üye etmeler, internet kullanımının yasak oluşu, fakat bu yasaklara karşın hepsini kendilerinin gerçekleştirmesi ise... neyse... söylemeye bile gerek yok.. okuma kampı adı altında topladıkları gençleri haftalarca bir evde tutup da risale-i nur külliyatı okuttukları günlerde, gecelerde ne güzel ki ben külliyatın içerisine rimbaud kitapları koymuşum.. sartre kitapları.. camus... ne güzel ki ben, bir sabah, beni uyandıran badem bıyıklı belletmenin bıyığını tutup da "size inanmıyorum ve asla inanmayacağım" diye bağırmışım.. yoksa şimdi o şark kurnazı abilerden birisi olup da kim bilir kimlerin hakkı olduğundan emin olamadığım yardım adı altındaki paraları alıp da binlerce muhtaç çocuk varken en zengin çocuklara burs adı altında elden verirdim.. neyse ki yememişim hiçbir şeyi.. yemediğim gibi de kusmuşum.. hem de daha 17 yaşımdayken.. neyse.. kendisi gelemeyecek gibi duruyor türkiye'ye.. gelmesin de.. gelip de yüz binlerce gencin akıl ve ruh sağlığı ile oynamaya devam etmesin.. gel ki hala birileri oynuyor.. ve yine o çocukların aileleri bu durumdan habersiz.. ne de olsa bu ülkede din, dil ve ırk her şeyden üstün tutuluyor.. hem de ne üstün tutulmak.. insanlıktan ve insandan daha üstün tutluyor.. bu da bizim ayıbımız olsun..
    ... diğer entiriler ...