az önce tesadüfen
şu fotoğrafa denk geldim,
kim bilir rahmetlinin ne hayalleri vardı, neler yaşamış, nasıl ölmüştü,
o da senin benim gibi bir ananın kuzusuydu, belki birisinin aşkı, birilerinin annesi ya da en yakın dostuydu,
şu mezar taşını görünce uğruna kavga ettiğimiz her şeyin ne kadar boş olduğunu tekrar anlamış oldum, göğsüme bir öküz oturdu,
hayat bazen basit bir mezar taşıyla öyle bir ders veriyor ki, bu dersi bin yıl okul okusan öğrenemezsin.
bu akşam kadehlerimin hepsini, tüm yaşananlara rağmen hayatın bir mezar taşını çok gördüğü, kanalda bulunan hanımefendiye kaldıracağım.