avrupa'da herifin biri çıkıp "bütün müslümanlar terörist yeağğ" dediğinde "ama ama gerçek islam bu değil :((" demeye bayılırız.
trump ortaya çıkıp kendi abd halkı dahi saçmalama diyerekten karşı eylem yapmasına rağmen "artık müslümanları almıyorum ulan ülkeye" dediği zaman "faşist herif! 11 eylülü de siz yaptınız zaten. ii̇slamı terör ile bağdaştırmaya çalışanlar da sizsiniz. gerçek islam bu değil :((" demeyi en iyi biz biliriz.
elin avrupalısı türkler barbar dediğinde de "ulan orospu çocuu zamanında sizde tuvalet bile yoktu" diyerek haklı isyanımızı koyarız ortaya.
mesela afrika'da her yıl 10 milyon insan ölüyor. "avrupa sömürdü bunları, kapitalizmin eseri afrikadır" diyerek havalı sloganlar da atarız.
bize bir laf edildiğinde, ucu bize dokunduğunda ya da bizimle ilgisi olmayan haksızlıkları gördüğümüzde en demokratik sloganlarımızı atmaya bayılırız.
faşizm, kapitalizm, adalet, özgürlük, demokrasi, açlık, sınıf ayrılıkları gibi kavramları dilimizden düşürmeyiz.
peygamber ve arkadaşları evlerini, işlerini bırakıp binbir güçlükle yesribe "kaçtığında" gözlerimiz belki dolar en azından taktir ederiz.
çok küçük bir ihtimal ama ölerek telef olmak yerine hayatta kalabilmenin daha zor ve daha değerli olduğunun farkına varırız hicreti öğrenerek.
onların makul tutumları ile vatanlarını terk etmek zorunda kalmasının nasıl büyük bir fedakarlık ve zorluk olduğunu anlarız belki.
hayatta ölmek de var ama yaşayabilmenin en zor ve en zahmetli olan seçim olduğunu bir ihtimal kavrarız.
ama iş suriyeli mültecilerin hicretine gelince bütün ilkelerimiz kayboluyor değil mi?
i̇nsanın boş duyar kasmasına benzemiyor değil mi?
hümanist hümanist söylemler iş sana deyince tatmin etmiyor değil mi?
gerçek hayat, gerçek kararlar, gerçek deneyimler öyle sağda solda yaptığın "ben iyi insanım" söylemlerine benzemiyor değil mi?
bol keseden savurduğun duyarlar, primler falan hep anlamsızlaşıyor değil mi?
ha bu arada genellemeleri de pek sevmiyoruz biz değil mi?
bütün haklı sebepler yine senin cebinde toplanıyor değil mi?
suriyeliler bizden iyi yaşıyor, onlar kızlarımızı taciz ediyor, denizlerde tacizcilik yapıyor, hırsızlık yapıyor, dilencilik yapıyor, yankesicilik yapıyor, yol kesiyor, kimisi burs bile alıyor.
hem ayrıca adam olsalardı ülkelerini terk edip gelmezler errrkek(!) gibi ülkelerini savunurlardı değil mi?
bu arada şey soracam kardeş; sen hiç hayatında sarin gazı tenefüs ettin mi acaba merak ettim?
ya da ne bileyim bu tip kimyasal saldırılarla birinin ölümüne yakından şahit oldun mu acaba?
ya da ne bileyim ailenden birisi ekmek almaya giderken kafasına spiner kurşunu yedi mi gözünün önünde_
akrabalarının evinin camından sofrasına füze girdi mi hiç?
ya da patlama ile havaya uçan bir insanın karaciğeri suratına yapıştı mı hiç?
onu bunu geç de hiç gerçek bir savaş gördün mü sen?
benim kuzenim işsizlikten şırnak'ta sınır karakolunda paralı askerlik yapıyor. devlet hala alım yapıyor bildiğim kadarıyla. vatan savunuyor sınırda kuzenim. hani böyle bir şey arıyorsan bizim ülkede de benzer bir errrkeklik imkanı tanıyorlar bizlere de.
bu kadar önemliyse senin için, ülkemizin sınırını terk edip metropollerde neden yaşıyorsun kardeşim?
bu kadar yüceyse bu vatan savunmak sınırımızda sana da ihtiyacımız var neden gitmiyorsun?
neyse siktir et bunları.
elbette sen haklısın. ülkende yahudi iste.. pardon "ülkende suriyeli istemiyorsun değil mi?"
sen de haklısın valla.
tamam muhtemelen yarısına kadar bile okunmadan seri eksilenecek bir entry oldu. şimdi gerçeklere dönelim.
ben çok mu meraklıyım amk suriye'lilere?
ben bayılıyor muyum her köşede insan azmanı tiplerle yüz göz olmaya?
ülkesinde can pazarı varken koloni gibi buraya yayılıp hepimizden çok bu vatandan faydalanan çakallara çok mu meraklıyım?
yolda suriyelilerin önümü kesmesine bayılıyorum mu sanıyorsunuz?
orada burada kadınların kızların tacize uğramasına bayılıyorum mu sanıyorsunuz?
görmüyorum falan mı sanıyorsunuz?
ya da pollyannacılık mı yapıyorum?
arap seviciliği mi yapıyorum?
hiçbiriyle alakası yok!
sadece ve sadece oturup şapkamı önüme koyuyorum ve düşünüyorum bu kadar.
sadece objektif ve insani bakmaya çalışıyorum.
empati yapmaya çalışıyorum.
i̇nandığım kitap ne diyor onu anlamaya çalışıyorum.
bu kadar!
zordur bazen!
i̇nsanın inandığı değerler ile hareket edebilmesi zordur bazen.
i̇nsanın tenhada attığı sloganları sahada ortaya koyabilmesi zordur bazen.
bugün tüm cümlelerimizdeki suriye kelimelerinin yerine meksika kelimesini koysaydık. taraflar suriye ve türkiye değil de amerika ve meksika olsaydı eğer, başta madde madde örneğini verdiğim gibi sloganlar atacaktık yine.
kim bilir neler diyecektik meksikalılara karşı halkın kitlesel tepkisine karşı.
hatta gavur değil mi çıkarı uğruna babasını bile satar, vicdan namına hiçbir şey kalmamış bu adamlarda diye kasım kasım gerilip millete insanlık dersi verecektik belki de.
tıpkı bugün çoğu insanın adolf hitler için ya da adolf'a destek veren almanlar için söylediği gibi.
i̇şte hanımlar beyler ben en çok bu ikiyüzlülüğe isyan ediyorum. yoksa sikmişim suriyelisini de, adaletini de, insanlığını da. dürüst olun, tutarlı olun bana bu da yeter.
en azından bunu görebilmek isterdim.
başka yerde olduğu zaman, bize dokunmadığı zaman slogan atıp millete ders verip iş senin mahallendeki suriyelilere gelince hitler'in torunu gibi davranmayın bana yeter.
mesela çevremde baya ileri derecede türkçü arkadaşlarım var. onları anlayabiliyorum ve tutarlılıklarına saygı duyuyorum. ama diğerleri?
bile bile ikiyüzlülük yapanların ağzına sıçasım geliyor bazen.
açık yüreklilikle ülkenin bu sorunu hakkında söyleyeceğim ilk şey "ülkemde suriyeli istemiyorum" olmazdı.
çünkü bunun böyle bir propagandayla alakası yok.
devlet aldığı sürece ve kontrolsüz bir yayılıma izin verdiği sürece böyle sıkıntıların, çatlak seslerin olması son derece olağan ve beklenen bir durum.
sanki sahillerimizde tacizci türkler yokmuş gibi konuşuyorsunuz amk.
yan kesici, hırsız, dilenci sanki bu heriflerle peydah olmuş gibi davranıyorsunuz.
bu tür sosyal ortamlarda görülen pisliklerin tek kaynağı suriyelilermiş gibi konuşuyorsunuz.
türkler taciz, tecavüz, hırsızlık yapınca bir sorun görmeyip suriyelilerde bunun göze batması da başka bir iki yüzlülük.
şaka mısınız lan?
ben böyle bir durumda ilk eleştireceğim şey devlet olurdu ki en başından beridir onları eleştiriyorum.
sınır komşumuzun mazlumlarına bir şekilde kucak açmak her ne kadar siyasi sebepleri olsa da müthiş bir özveriydi. yapılamayacak olanı yapmıştık.
ama bunu kamplarla, sistemli projelerle yapmalıydık.
başka bir çözüm bulunmalıydı.
nasıl ki medine yahudileri ile peygamber anlaşmalar imzalamıştı, benzer ahitleşmeleri biz de yapmalıydık.
böylesine ahıra adam doldurur gibi adamları ülkeye salmamalıydık. burada suriye etnisitesinin konuyla hiçbir alakası yok yani bence.
suriye kimliğinin bu sorunda bir suçu yok.
devletin kontrolsüzlüğünün suçu var.
sıkıntı çıkartan suriyelilerin suçu var ama kimliğin konuyla hiçbir alakası yok.
i̇şte bu yüzden ben iyi insanım, ben iyi müslümanım deyip bir de "ülkemde suriyeli istemiyorum" diyenlere kızıyorum. kimisinden tiksiniyorum hatta.
(#1623519)
ha bir de savaş övücülüğü yapanları açıkçası pek anlamıyorum ben. bir insanın vatanını, sırtlanlar kendi sofralarına meze yapmışken taraf olup her hangi bir zulme ortak olmaya karar vermesi o kadar da anlaşılabilir bir şey değil.
suriyeli'lerin, mültecilerin, vatanlarını terk etmek zorunda kalanların, başka bir ülkede ne kadar rahat yaşarsa yaşasın hor görülenlerin, itip kakılanların psikolojileri üzerine sayfalarca yazı yazılabilir.
onların bir kısmının varlık mücadelesi hakkında tezler bile yazılabilir.
her şeye rağmen bir insanın gözünün önünde vatanının eriyip gitmesinin, savaşın, kaçaklığın, yarım kalmışlığın, sürgünün, hicretin psikolojisi hakkında saatlerce konuşulabilir.
bütün bu muğlak sosyolojik tablonun karşısına geçiyorsun ve söylenecek binlerce söz varken "ülkemde suriyeli istemiyorum." diye kesip atıyorsunuz.
hadi kesip atıyorsunuz saygı duyayım fikridir diyorum ama üstüne üstlük bir de tutarsız tutarsız konuşuyorsunuz. adamı delirtiyorsunuz.
bu nedenle "ülkemde suriyeli istemiyorum" deyip kestirip atmak yerine "mal mısın amk gerizekalısı" diye kestirip atıyorum. en azından daha tutarlı davranıyorum. :d
suriye'lilerin bize yansıyan binlerce sıkıntısını elbette görüyor ve ben de küfrediyorum ama bu kadar dar düşünüp kendinizi kısıtlamayın. parmağa değil, parmağın gösterdiği yöne bakmaya çalışın.
gidip 2 tane suriyeli sapığı dövünce ne olacak amk? bütün suriyelileri geri yollasanız ne olacak oğlum?
buna asıl sebep olan mekanizmayı sorgulayın.
gidin hükümetinizden hesap sorun.
gidin küresel güçlerin müdahalelerini görün.
gidin biraz empati yapın.
gidin adam gibi kendinizi suriye'de bir genç olarak görmeye çalışın.
ülkenizin 3'e-5'e bölündüğünü hayal edin.
her köşe başını başka bir maşa terör örgütünün tuttuğunu hayal edin.
coğrafyanın nasıl illet bir kader olduğunu anlamaya çalışın.
coğrafyanın nasıl illet bir kader olduğunu anlamaya çalışın.
coğrafyanın nasıl illet bir kader olduğunu anlamaya çalışın.