bugün
yenile

    hadisleri reddeden müslümanlar

    2
    +
    -entiri.verilen_downvote
    her hangi bir sözün bu dinin elçisine ait olduğunu reddetmek de kabul etmek de eşit derecede vebal taşıyan konular. hadisleri reddetmenin vebalinden riskinden dem vuranlar resulluah şöyle buyurdu şeklinde kurulan cümlelerin en az reddetmek kadar hatta bence daha fazla katsayıda sorumluluk gerektirdiğini hiçbir zaman göremeyecekler sanırım. hadis üzerine bir dim inşa etmenin bütün deliller bir tarafa nasıl saçma sapan, nasıl desteksiz, nasıl tehlikeli ve anlamsız olduğunu anlamak için şu konu üzerinde biraz düşünsek yeter; kuranın sıhhati ve yazılması konusunda hem kuranın hem resullahın gösterdiği titizlik ve müminlere verdiği teminatı neden hadislere vermemiştir? hadislerin böylesi bir kaosa sürükleneceği besbeli iken allah ve resulü hatta 4 halife bu konuda dert yanmamış ve müdahale etmemiştir? hadisler madem bu kadar önemliydi borçları dahi kalem ile yazın diyen kuran, bu kitap tertemiz sayfalarda mübarek yazıcıların elinde yazılmıştır derken benzer uygulamayı neden hadisler için düşünememiştir. allah'ın resulün uygulamasına doğrudan ulaşabilen insanlar kuranı kaleme alırken hadisler için bunu yapmayacak kadar bencil insanlar mıydı ya da bu kadar mı basiretsiz insanlardı? aklınıza aksine fazlasıyla basiretli insanlar olduğu giç gelmiyor değil mi? allah'a iftira ederek yalan uydurandan veya âyetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? hiç şüphe yok ki zalimler kurtuluşa eremezler. (6:21) allah'a karşı yalan uyduran, yahut kendisine hak gelmişken onu yalan sayandan daha zalim kimdir? cehennemde kâfirlere yer mi yok?(29:68) de ki: "ben, resuller içinden bir türedi değilim! bana ve size ne yapılacağını da bilmiyorum. bana vahyedilenden başkasına da uymam! ve ben, açıkça uyaran bir elçiden başkası da değilim." (ahkaf/9) onlara bir ayet getirmediğinde, "onu da şurdan burdan derleseydin ya," diye konuşurlar. de ki: "ben sadece rabbimden bana vahyedilene uyuyorum. bu, rabbinizden gelen gönül gözleridir, doğruya kılavuzdur, iman eden bir toplum için rahmettir." (araf/203) bu konuyla alakalı kapsamlı bir kaç entry girmiştim. bu başlıktan arayabilir ya da nickaltımın 3. sayfasındaki entrydeki derleme başlıkları inceleyebilirsiniz. not: kişisel olarak tartışmaya da konuşmaya da açık bir insanım. kapım herkese açık. kuran müslümanıyım diye ortaya çıkıp haddi aşan bir güruhun olduğunu da sıklıkla görüyorum. bilgisizce allah'a ve resulüne iftira atan birileri var diye allah'ın kitabına gerektiği değeri verenleri zan altında bırakamazsınız. resul de şöyle der: "ey rabbim, benim toplumum, bu kur'an'ı terk edilmiş/dışlanmış halde tuttular." (furkan/30) edit: entrydeki ilk cümleye istinaden; bu iki uçlu vebalden ötürü hadis meselesi hakkında gerekmedikçe bu gerçek bir hadis bu uydurmadır gibi bir çalışmaya girmemeye özen gösteriyorum. tekrar ediyorum kabul de red de aynı statüde din adına bu hadisler hakkında bir hüküm vermek ciddi bir zandır. allah zandan kaçınmayı sıklıkla önermiştir. din adına hadis kitaplarına gerekmedikçe konu bile edinmiyorum artık. siz de deneyin ;))
    0eline sağlık iyi yazmışsın güzel yazmışsında pek fikirlerinin değişeceğini sanmıyorum ve bu konusma ilerledikçe çirkinlesiyorlar. en son hadisinizinde allah belasinı versin diyen bile gördüm. - ciddiyetsizbiri 25.06.2017 00:37:20 |#3689315
    0sorularıma cevap verilsin değiştireyim. benim için de kolay değil. mutlu değilim. özellikle bu başlıkta yazdığım diğer entrynin temel sorunlarına cevap verilsin ben değişime razıyım. ayrıca başlarım ulan ayetine diyeni de ben gördüm. - devriksekiz 25.06.2017 12:22:24 |#3691892
    ... diğer entiriler ...