bugün
yenile

    alınan en güzel hediye

    13
    +
    -entiri.verilen_downvote
    bir kitap. hayatıma etki eden bir kitap hem de. yıllar önce hatay'a koç fest kapsamında üniversite şenliklerinde hayko cepkin ve şebnem ferah gelmişti. kuzenim hadi gel götüreyim seni diyip, güç bela aileden izin koparıp gitmiştim (o zamanlar çocuğuz tabii izin almak mühim). neyse gittik her şey çok güzel ilk başta hayko cepkin çıktı sahneye o zamanlar tanışma bittialbümünü yeni çıkarmış kuzenim ve arkadaşlarıyla bağıra bağıra eşlik ediyoruz biz de. daha sonra konseri bitti çiçek, teşekkür klişeleri bittikten sonra sahneye şebnem ferah çıktı. şarkıların tadı damağımızda kala kala zaman geçerken biz arkada '' i love you şebo '' nidalarıyla tezahürat yapıyorduk. tam o sırada kuzenimin bir arkadaşı beni bir anda omzuna alıp zıplayarak devam etti bu tezahürata. sağolsun şebnem ferah da sesimi duyup bize teşekkür etmişti :) o ilk tanışmamızdı ''ara'' abimle. ara dememizin sebebi de; counter-strike adlı oyunda sürekli nickini ''aragorn'' olarak yaptığı için zamanla herkes ara der oldu. neyse çok güzel anlaşmaya başladık bir yere kuzenimi çağırdıklarında ''patatese seslen o da gelsin veya alma imkanın varsa al gel çocuğu'' diye tembihlerdi kuzenimi. gayet samimiyet kurduk ki ; benim abim yok ve abim olmasını inanılmaz çok isteyen biriyimdir. her ne kadar kan bağım olmasa da her şekilde abilik yaptı bana. cebimde param olmadı, cebinde olan son 10 lirasını dahi çıkarıp verdi, hayatımda annemden babamdan adam gibi tokat yemedim ama saygısızlık yaptığım için kendisine ebeveynlerimden yemediğim tokatı kendisinden yedim. anlayacağınız o ki her ne kadar kan bağım olmasa da artık abimdi o. gel zaman git zaman. günlerden bir gün ilçe değiştirmek istediler. lise son sınıf öğrencisi hepsi gezmek maksatıyla araba kiralamışlar. kuzenimi aradılar ikimizi çağırdı ara abim. ancak bu sefer ne kuzenime izin çıktı ne de bana bu yüzden gidemedik (keşke ben de gidebilseydim). ardından ''tamam o zaman bi yarım saate geliyorum. patatese bir şey verecem'' dedi. gecikmedi de geldi hemen. elinde bir kitap , küçük iskender 'den karanlıkta herkes biraz zencidir . ''al'' dedi, ''bu kitapta bir sayfa katlı o şiiri mutlaka oku senin de yaşadıkların veya yaşayacakların içinde olabilir'' yaptı. katlı olan sayfada da bir nedeni yok yalnızca öptüm adlı şiir vardı. neyse ertesi sabahtan hemen yola çıkmışlar ara abimler. gençler sizin benim gibi. kanları kaynıyo ve hız yapmışlar. virajı dönerken araç takla atmış. 4 kişilik gruptan ara abim ağır yaralanmış ve hastaneye yetiştirilemeden vefat etmiş. bize anından haberi geldi. kolay mı daha kaç yaşındayım ki ? şu an dahi içimde ukte olan ''abi'' kavramını bana sonuna kadar öğretmişti. kan bağı , inançlarımız farklı olsa dahi abilik yapıp kardeşi yerine koymuştu beni. neyse daha fazla devam edemeyeceğim efendim. aldığım en güzel hediye ölmeden 1gün önce bana hediye edilen bu kitaptır. katlanmış olan o şiirdeki ''bir insan bir insanı sıkamaz, bir insan canı isterse sıkılır'' cümlesi de hayat felsefem olmuştur.
    ... diğer entiriler ...