görünen adam

valla açık söylemek gerekirse beklentimin çok altında bir seyirde gidiyor şu an için yayımlanan 4 bölüm. konu son derece fantastik, bu kadar üzerine eğilinmiş, incelenmiş, denenmiş bir kurgu değil. ayrıca hikayeyi aktarma biçimi olarak ayna deneyimi de oldukça farklı bir pencere açıyor. son derece deneysel bir iş. bu nedenle büyük saygı duyuyorum ve her şekilde ilgi gösterilmesi gerektiğini düşünenlerdenim. ama bir şeyler eksik. hatta çok şeyler eksik. tam olarak adını koyamasam da bir olmamışlık durumu ziyadesiyle var. mini dizi de olsa böylesine bütçe ayrılmış bir dizinin, böylesine isimlerle yapılan bir işin 15'er dakikalık 10 bölüm yapıyor olması da son derece rahatsız edici. tamam sektörü azıcık fark eden herkes süre sıkıntılarından dert yanar eyvallah. ama süreler kısaltılmalı dediysek de böyle bir şeyden bahsetmemiştik. oturmuş bir dizide karakterlerin içinin yeterince doldurulabilmesi için azami süre bence 30 dakikadır. i̇deali de bence iyi bir kurgu ve iyi bir bütçe ile 45 dakikadır. bundan yukarısı da aşağısı da can sıkar. bir de onur ünlü'nün röportajını izledim ben. i̇lk başta film yapmayı falan düşünmüş, sonra 150 dakikalık bir filmi 10 bölümlük internet dizisine dönüştürmeye karar vermiş falan. i̇yi ki filmini yapmamış. bir de şöyle bir teknikten bahsetti ki 10. bölüme kadar her bölümün sonunda küçük finaller döşeyip 10. bölümde büyük bir final planladık gibi bir şey söylemiş. heh işte fikir olarak gayet hoş ama bu küçük finaller, dizi içerisinde sondaki noktaya kadar küçük küçük virgüller 15 dakikada bir olunca böyle yavan bir anlatım oluyor. oysa ki 30-40 dakikalık bölümler olsa 5-10-15 bölüm çekilmiş olsa bölüm başına hazırlanan küçük finaller daha doyurucu ve tatlı olabilirdi. böyle ne yalan söyleyeyim pek bir şeye benzemiyor. onur ünlü'ye karşı haddimi aşmak istemezdim ama ben saygın bir gazetede bir sinema eleştirmeni olmadığıma göre oturduğum yerden ileri geri konuşup atıp tutabilirim herhalde. zira internet biraz da bunun için hala var. :) dizinin yapım aşaması şöyle bir şey sanırım: çok hoş bir fikrim var! hadi bunu çekelim. bitti. fikir çok güzel, fantastik bir konu olan görünmez adam konseptine yine aynı şekilde fantastik yaklaşılıp görünen adam fikri bulunmuş buraya kadar çok güzel. hatta kimileri beğenmemiş olsa da fantastik konu gereği çizgi romandan fırlamış aşırı kalın çizgileri olan karikatürize edilmiş kötü adam karakterini de rahatsız edici bulmadım. böyle bir fantezi dünyası kurguluyorsan bu tarz karikatürize edilmiş uçuk karakterler çok sırıtmaz. ve aynalar üzerinden denenen çekim tekniği, son derece sıra dışı ve yine çizgi roman ürünü objeler falan tamam. özellikle kurtuluşun çalıştığı mekanın dekorasyonuna bayıldım. absürt komedi içeriği de zaten beklenen bir durumdu. ama bu detaylar üzerine çalışılmış ama konu akışına ve hikayeye yeterince çalışılamamış bence. eksik olan sanırım biraz da bu. karakterler çok havada, kurgu çok anlamsız ve boş. senaryoda bir yığın boşluklar var. hızlı ilerliyormuş gibi görünse de 4 bölümde anlatılan neredeyse hiçbir şey yok. çok hoş bir girişim, dizi sektörüne yepyeni bir kapı açacak olan bir girişim ama yeterince üzerinde çalışılmamış. şu haliyle beklentimin çok ama çok aşağısında. ne yalan söyleyeyim üzüldüm ben buna. denenmemişi deneyelim, insanlara bambaşka bir şey gösterelim derdine düşerken en önemli detayları gözden kaçırmışlar bence. ya da ellerinde olmayan sebeplerden ötürü bu kısa süreli bölümlerden dolayı gözden kaçırmak zorunda kalmışlar. akıcı anlatımlı merak duygusu. karakterlerin içinin doyurulması. kurgudaki detaylar. mizah. bunlar olduğu gibi havada kalıyor. 1 saat izletilen kadarıyla dizinin gösterebildiği hiçbir şey yok. zaten ayna tekniğiyle bir çok şeyden feragat etmiş bulunuyoruz bu bilinçli eksikliği farklı detayları öne çıkartarak kapatmaları gerekirdi. bizden bir şeyi alıp yerine bambaşka şeyler koyarak izleme zevki vermeleri gerekirdi. maalesef 4 bölümde bunu bana karşı yaptıklarını söyleyemem. ama her şeye rağmen, internet sektörünün biraz daha çoluk çocuğun elinden alınıp işinin ehli insanlara devredilip, büyük bütçeli daha özgün ve özgür işler yapılması adına güze girişimler bunlar. umarım bir şeyleri değiştirmek adına duvarda bir tuğla olabilmeyi başarırlar. ulan i̇stanbul dizisi internetten ücretli yayına geçtiğinde çok ümitlenmiştim. dizi sektöründe tekelleşmeye karşı bir etkisi olacak zannetmiştim ama maalesef o işte seyirci de yapımcı da gereken fedakarlığı gösteremedi ve etkisizce kaybolup gittiler. diziler kısalınca sorunlar çözülmez böyle bir algı var sanırım. ulan istanbul da galiba benzer hataya düştü bilmiyorum tam ama diziler kısalınca içini daha yoğun hale getirmeleri bekleniyordu aslında. biraz burayı kaçırıyoruz sanırım. 150 dakikada anlatılanı 40 dakikada anlatabilinmesini bekliyoruz biraz. zira işin hakkı tam olarak bu. emsalleri de dünya çapında böyle ses getiriyor zaten. neyse yolu açık olur umarım. son olarak hayal meyal bir haber hatırlıyorum erkan kolçak köstengil sanırım tr'deki ilk internet diziyi deneyen birisiydi. zamanında facebook'tan amatör dizi mi ne çekti diye hatırlıyorum. bu nedenle böyle bir işe onu katmak da son derece güzel bir şey bence. bana sorsalar ben de onu düşünürdüm. :) kalan 6 bölümde bu farklılıklarla dolu dizide gerçekten "farklı, yeni ve heyecan uyandıran" şeyler görebilir ve yanılırım inşallah. edit: bu arada onur ünlü'nün bahsettiği büyük finalden bir parça da sanırım 1. bölümün giriş sahnesindeki o karayip korsanlarından fırlamış kostümlü kurtuluş'un silah doğrulttuğu sahne. daha dizinin ilk anından final bölümüne bir gönderme var ve dizi 9 bölüm oraya doğru hazırlanacak görünüyor. dizi de merak ettiğim tek detay zaten o sahneye nasıl gelineceği bu nedenle izlemekten zevk alacağım bölümler sadece son 2 bölüm olacak gibi gözüküyor.