bugün
yenile

    sevmek için geç ölmek için erken

    12
    +
    -entiri.verilen_downvote
    bir attilla ilhan şiiridir. ama şiirden öte kendi başına bu cümle bile yitirilmiş hayatların en büyük manifestosudur. bir insanın kendi bildiği şeyi kabullenmesine itiraf derlermiş. i̇şte bu cümle öyle bir cümle. kayıp bir yaşamın acıklı bir kabullenişi gibi adeta. "sevmek için geç ölmek için erken." aklıma artık son derece popülerleşmiş yeşilçam repliğini getirdi bu cümle. o da aynı kaybın acısını içeriyor aslında; "sevgi de yetmiyormuş. çok eskiden rastlaşacaktık." i̇nsan düşünmeden edemiyor. bu ne menem bir şey ki geç kalınır olmuş. sevginin zamanı da olur muymuş hiç? sevmek ki dünyanın en kutlu duygusu. sevmek için bir zaman aralığı tayin etmek de çok acımasız değil mi? acımasız tabii... ama insanın etrafı yanlışlarla dolunca olabiliyor demek ki. yanlış zaman, yanlış insan, yanlış yer, yanlış kararlar, yanlış dünyalar, yanlış, yanlış, yanlış... i̇nsan içerleniyor bir yerde. ne olurdu ya bütün bu yanlışların hepsini bir seferde silip süpüren bir doğrumuz olsun adı da sevmek olsun. sevmenin tüm duvarları yıktığı, tüm engelleri aştığı, bütün kavgaları kazandığı ihtimali sadece masalların ürünü müdür gerçekten? sevmenin gücüne inanmak sadece hayalperest insanların ütopyalarında mı ederini buluyor gerçekten? i̇nsan düşünmeden edemiyor. i̇nsanın sevmenin zamanını ıskaladığını fark etmesi de ne acı bir farkındalık oysa ki. bir insana dert olarak; sevmeye geç kalmış olduğunu, onu ıskaladığını ve aslında başından beridir yanlış yerde durduğunu bilmesi yeter de artar bile. sevmeye geç kalmış insanlara daha bir ağır gelir artık hayat. onlara daha bir narin olmak, daha bir hassas yaklaşmak gerek. çünkü insan bir defa yaşar onda da kaçırırsa sevmeyi onun "yaşamak" dediği şeyin tasviri bambaşka bir şey olur artık. pek ilişmemek gerek onlara, dokunmamak gerek onlara, sorgulamamak gerek onları. onların zamanı her saniye bir başka akar artık. i̇şin kötüsü ölmek de hiçbir zaman bir son değildir ve her zaman erken bir durak olarak kapıdadır aslında. zaman okunun neresinde olursa olunsun, ister 10 yaşında bir çocuk olun ister 70 yaşında bir çınar olun fark etmiyor. sevmek denilen bu kutlu, bu mübarek, bu kutsal, bu anlamlı ve saf olarak kalan tek şey... sevmek denilen bu illeti insan bir kere kaçırmaya görsün... sevmek için geç ölmek için erken! hayatı ıskalayanların kaderi budur. sevmek için geç, ölmek için erken! öyleyse geriye hayatla yaşamak adına kavga etmekten başka ne kalır ki? ve unutmayın onların "yaşamak" dedikleri her zaman bambaşka tasvirlerdir. i̇lişmeyin onlara. siz sevmenize bakın, onu yakalamaya bakın, sakın ola ıskalamayasınız. mazallah bir gün "sevmek için geç, ölmek için erken" konumuna geldiğinizi hissederseniz eğer anlarsınız. onların "yaşamak" dediği gerçekliğin nasıl da kaymış olduğunu o zaman anlarsınız. *** sevmek sevildiğini bile farketmeden yaklaştıkça ölüm soğuk bir yağmur gibi sevmek zehir zemberek ve yürekten gecikerek de olsa vuruşur gibi sevmek için geç ölmek için erken attila i̇lhan ***
    ... diğer entiriler ...