bugün
yenile

    nihat hatipoğlu

    11
    +
    -entiri.verilen_downvote
    valla ne yalan söyleyeyim şu yaşıma kadar oturup yarım saat bile izlememişimdir heralde kendisini. ne anlattığı ortalıkta dolananlardan da malum olarak anlaşılıyor. klasik sünni fıkıh ekolü. ama ne anlattığı zerre umrumda değil. bu ekolü kıramadığımız sürece bugün o gider yerine başka biri gelir ama orada illaki birileri oturur. benim derdim o değil. hatta yukarıda bu başlıkta değinenlerde olduğu gibi yer yer son derece güzel şeyler de anlatıyor olabilir. i̇sterse tüm program komple muazzam iyi içerikler olsun, hatta benim kafamdaki din anlayışı aynen kopyalanmış olsun umurumda değil. ben bu adamın aldığı paraya takıyorum kusura bakmayın. i̇ster bin lira alsın ister 600 bin lira alsın ben buna takılırım. karşı dairede amcamlar kalıyor evlerimiz birleşik sayılır bir gün denk geldim yengem çok izler bu adamı müptelasıdır. bir baktım genç bir eleman din anlatıyor bu sefer. ben yarıla yarıla gülüyorum adama. çünkü sanıyorum ki nihat hatipoğlu'nun taklidini yapan birisi çıktı gösteri yapıyor parodi sandım. meğer herifin oğluymuş. aslkdjalsd resmen küçük hatipoğlu mimikleri bile aynı askldjals. ee adam yaşlanıyor ve yerine yeni yüz olarak oğlunu yetiştiriyor sanırım. şimdi aldığı paraya niye takıyorsun acun da alıyor. televizyon dünyası piyasası böyle kardeşim diyenler çıkabilir. nerden biliyorsun belki bağışlıyordur diyenler olabilir şu iki itiraza bir değineyim hemen. 1) evet şov dünyası orası. televizyon sektöründe böyle raiting getiren bir program yapıyorsan 600 bin de alırsın 600 milyon da alırsın. zira arz talep dengesi kapital dünyada böyle işliyor eyvallah. acun'un aldığı para anasının ak sütü gibi helal midir bilemem ama kesinlikle aldığı parayı piyasa ekonomisince hak ediyordur. çünkü onun işi reality show'dur. nihat hatipoğlu da aldığı parayı kesinlikle hak ediyor. çünkü çok güzel din satıyor. arz talep ekonomisi de bu parayı doğuruyor. ama konu islamsa birisinin din üzerinden kazandığı paranın akıbeti hakkında asla kefil olamam. para alışverişinin bulunduğu bir din sunumunu da asla ciddiye almam. sebebi basit hemen örnek vereyim. "şehrin öbür ucundan bir adam koşarak gelip şöyle dedi: ey topluluk, bu elçilere uyun!" (yasin/20) ---allah'ın ayetleştirdiği bir yakarış bu. gösterdiği elçiler kimse onlara uymak allah'ın ibret alın diye koyduğu kıssanın ürünü. kim bu elçiler? "sizden her hangi bir ücret istemeyenlere uyun. onlardır doğruyu ve güzeli bulanlar." (yasin/21) bu iki ayetten çıkarılacak çok ders var. ücret/menfaat ilişkisi olmayan insanlara uymak gerekir. ben bu nedenle hiçbir şekilde kar amacı güderek insanların dini otorite olmasına karşıyım. dini meslek edinenlere karşıyım. bunların islamı temsil etmesine karşıyım. yaptığı iş show dünyası adına aldığı parayı hak ediyor ama sonuç olarak insanlara din satıyor. para ile din anlatan adam her zaman hakkı anlatamaz. para ile bir yerle bağlantısı olan adamın ağzından çıkanları o aldığı para her zaman etkiler ya da etkileyebilir. bu nedenle bu işi meslek edinenlere karşıyım. din alimi de, imamlar da müezzinler de buna dahildirler üzgünüm. din satarak sizden ücret isteyenlerden uzak durmanızı tavsiye edebilirim yalnızca. hatipoğlu değil, son derece kafamın uyuştuğu din anlatıcılarının da benzer durumlarını görürsem eğer aynı şeyi yine tekrarlarım. sizden ücret isteyenlerden uzak durun. bütün peygamberlerin bir mesleği vardı. hiçbirinin asıl mesleği peygamberlik değildi. din anlatımı değildi. aralarında çok zengin olanları hatta ülke hükümdarı olanları da vardı çok sefillik ve fakirlik çekenleri de vardı ama hepsinin bir şekilde mesleği vardı ve para karşılığı din anlatmadı hiçbiri. hele hele hükümetle yakından bağı olan bir kanalda bu kadar yüksek paralar alan adamın anlattığı dinden ne beklenebilir ki? bu adam bir kere olsun hükümet kuruluşu diyaneti eleştirebilir mi? yarın bir zulüm yapsa yöneticiler mertçe korkusuzca eleştirebilir mi? bu kadar menfaat ilişkisi olduğu insanlar karşı bağımlıyken hakkı söylemeye ne kadar cesaret edebilir ki? bu dine en büyük zararı politika veriyor. atv de diyanete işleri başkanlığı da politik kurumlardır. din, siyaset ve politika 3'lüsünün ortaya koyduğu sansürün en büyük ve en yakın örneği emevi hükümdarlığıdır. bu nedenle din anlatanların bağımsız olmaları, menfaat gözetmeden dini anlatabilmeleri gerekir. sizden ücret istemeyenler tabii olun! ayrıca aldığı paraları ve hükümetle olan yakın ilişkilerini ne şekilde kullanıyor onu da anlatayım. adamın oteli var! mesleği akademisyenlik. üniversite profesörü. ülkendeki profesörlerin kaçının otel yapacak kadar gelir gücü var biraz sorgulamak gerek. ayrıca bir ara çıkan haberlere göre de oteline kaçak kat çıktığı iddia edilmişti. otelinin arazisinin bir kısmının kamu alanı olduğu iddia edilmişti. bilmem anlatabildim mi? ee tabi yanılmıyorsam son atamalarla kendisi koca yök'ün başına getirildi. kimsenin müslümanların zenginliğinde gözü yok. tabii ki fakirliği övdüğüm falan yok. aksine fakirliği öven kendisidir her zaman. ama müslümanlar tabii ki mal mülk güç sahibi olabilir. anlattığı hikayeler de umrumda değil. yeter ki islami olarak din adamı sıfatıyla, para kazanmasın. allah'ın dini üzerinden kar gütmesin benim itirazım bu yöntemi kullanan tüm din satıcılarınadır. görüş ayırmaksızın bu konuda netim. din üzerinden para kazanılmasını istemiyorum. kazananları da görüş ayırmaksızın ciddiye almamaya çalışıyorum. gitsin akademisyen kimliğiyle para kazansın ki kazanıyor, gitsin ticaret yapsın, limon satsın, iş kursun, memur olsun, zengin olsun ama bunlar için din anlatımını basamak yapmasın yeter. ayrıca klise ekonomisi, klisenin ticarethaneye dönüşmesi, hristiyanlık dininde oluşan ruhbanlık yani ayrı bir din sınıfı oluşturulması gibi durumlar kuranın son derece sert üsluplarla eleştirdiği konulardandır.
    ... diğer entiriler ...