kendime verdiğim tatil bitmiş, üniversiteye dönüş için yolcu otobüsüne binmiştim. yolu izlemek için her zaman en önden bilet alırım. geleni geçeni keserim güzel kız kovalarım vs. gelmez gelmez iki tane tahminimce arap kökenli kişi binip şöförle ingilizce bişeyler konuşmaya başladı. hayatım boyunca övünebildiğim tek şey etrafımdaki herkesten iki üç basamak iyi ingilizce bildiğimdir. araplar şöföre gramer dersi veriyor şöförde garibim acı çekiyor. şöför bir ara benle göz göze gelip anlıyor musun dedi. otobüs full çekiyor, kalkacağız herkes bu işin hallolmasını bekliyor. bir iki saniyelik buz kesmenin ardından anlıyorum tabi diye bir cümle çıkıverdi. araplar bir anda karantinaya aldı. klasik bir yol tarifi değil ki abi şehirlerarası bir yol tarifi soruyor. yüksek doz gramer verilince sonunda cümlesi bitti. benden hiç unutmuyorum "eööğğğhkk" diye kusar gibi bir kelime çıktı. aga bu tepkiyi verdikten sonra diyecek hiç bişey bulamadım. bir yandan insanlar gülüyor. hayatımda hep utangaç olmayan biriydim ama o an kıpkırmızı oldum. en son arkadan bir kız yolu tarif etti otobüse binip devam ettiler. e amk çocuğu yola çıkmadan iyice araştır puşt beni neden siktin iki saat kafamı cama dayayıp uyuma numarası yaptım.