uzun süredir dinliyorum kendisini. hakkında dahi diyen bile var. zimmerciler alınmasın fakat bu adam deha falan değil. eğer bu konuda bu yakıştırmayı alacak biri varsa o john williams'dır. nedenlerini şöyle sıralayalım.
1. hans zimmer iyi müzik yapıyor orası tartışılmaz. fakat yaptığı neredeyse hiç bir müzik özgün imzasını tam teslimiyetle taşıyamıyor. yani bir star wars veya harry potter duyunca john williams bir lotr duyunca howard shore diyebiliyorsunuz. fakat zimmer böyle akılda kalıcı müzik üretemiyor. pirates of caribbean'da bile klaus badelt'in ekmeğini yiyor ( bu filmlerde
davy jones ve
up is down müzikleri benim için şaheserdir bunu da belirtmiş olayım. istisnalar da kaideyi bozmuyor malesef)
2. drumı aşırı derecede çok kullanıyor. özellikle kulaklık kullanıyorsam bir süre sonra feci baş ağrısı yapıyor. drumı çok kullanarak da popüler kültür ürünleri ortaya çıkartıyor. herkes şapka çıkartıyor. fakat yaptığı müziğin sanatla alakası olmuyor. kuru gürültü. her ne kadar gerilim sahnelerinde drum gerekse de fazlası dediğim gibi sadece gü-rül-tü.
3. son olarak para uğruna her işe el atıyor. seçici davranmıyor. en iyisinden en dandiğine kadar her projede yer alıyor. bu da işlerin kalitesiz olmasına yol açıyor. bazılarında sırf ismi gözüksün diye konulmuş sanki. ününden yararlanılmaya çalışılmış.
uzun süredir dinliyorum ve birçok sanatçı dinledim. zimmer kalitesinde bu işle uğraşan çok kişi var. mesela
ramin djawadi. her işi buram buram kalite kokuyor. veya.
james newton howard,
michael giacchino sadece harry potter and the half blood prince filminin soundtrack albümüyle aşık olabileceğiniz besteci
nicholas hooper ve bla bla bla... bu liste uzar gider. velhasılı kelam iz bırakmak önemli. yıllardır milletin kulağında yankılanan imperial march varken kimse zimmer en iyisi demesin. zimmer'i de çok gömmüş gibi olduk ama... dinlemeyi severim dediğim gibi. sadece bir süre piyasadan uzak kalıp dinlensin.