bugün
yenile

    içerde vs kurtlar vadisi

    18
    +
    -entiri.verilen_downvote
    kurtlar vadisi'nin havada-karada alacağı versus. senaryosu, kurgusu, müzikleri ve oyunculukları ile kurtlar vadisi türk dizi tarihinde çığır açmıştır.(ilk 97 bölüm) vadi ile içerde'nin ana hikayesi benzer. (mafyanın içine sızan ve o yapılanmayı çökertmeye çalışan devlet görevlisinin hikayesi) fakat kurtlar vadisinin vizyonu o kadar geniştir ki içerde dizisi bunun yanından bile geçemez. istese de geçemez. çünkü kurtlar vadisi, senaryo kurgusu anlamında muhteşem bir dizidir. bunu şöyle açıklayayım: öncelikle kurtlar vadisinde polat alemdar karakteri tarafından çökertilmesi istenilen yapılanma çok profesyonelce kurulmuş, uluslararası güçlü irtibatlara sahip bir yapılanma. silah işinden uyuşturucu işine, borsa manipülasyonundan şantaja kadar her şeyi kontrol edebilen ve hiyerarşik bir biçimde çalışan bir konsey. polat alemdar karakteri de bu hiyerarşinin tabanından başlayarak ana yapıyı çökertmeye çalışıyor. keza polat'ın barona ulaşması bile iki sezon sürüyor. (55.bölüm) bu sürükleyici ve uzun bir serüven demek. içerde dizisine bu açıdan baktığımızda çok kısır kaldığını düşünüyorum. çünkü sarp'ın çökertmeye çalıştığı yapılanma, kurtlar konseyi kadar profesyonel ve güçlü değil. celal baba karakteri, kurtlar vadisi hiyerarşisinde tabanın belki en altındaki halkalardan birinde olabilecek bir karakter. mehmet karahanlı, 1 mart tezkeresini meclisten geçirmeye uğraşırken celal babanın üç beş tane kaçakçılık işi açıkçası seyirci olarak beni tatmin etmiyor. senaryo anlamında bakıldığında kurtlar vadisindeki karakterler sayı olarak epey fazla. bu da bir senarist için bulunmaz nimet. çünkü her bir karakterin hikayesi vardır. her hafta dizi yazmak zorunda olan senarist bu karakter fazlalığından yararlanıp seyirciyi tatmin edecek bir malzeme ortaya koyabilir. tabi karakterlerin hikayelerini ana hikayeye bağlarken senaristin,diyalog yeteneğini konuşturması gerekir ki raci şaşmaz ve bahadır özdener bu işten alnının akıyla çıkmıştır. örneğin polat'ın; çakır, elif, laz ziya, testere, memati, aslan akbey, hüsrev ağa,meral,seyfo dayı,derya, halil ibrahim kapar, baron... karakterleri ile ilişkisi senaryonun zenginleşmesine katkıda bulunmuş ve seyirciyi sıkmadan her hafta meraka sevketmiştir. mesela polat'ın yeni ofisindeki tabloların varlık nedenin 10 küsur bölüm sonra açıklanması ve bu tabloların varlık nedeninin daha önce hiç belli edilmemiş olması gerçekten muazzam bir senaryo örneğidir. içerde de ise senaryo tıkanınca yeni bir düşman ortaya çıkarılıyor ve sıkıcı hale gelmeye başlıyor. karakterlerin birbiri ile ilişkileri zorlama bir şekilde devam etmeye çalışıyor. karakterler arası diyalog ise artık seyirciyi sıkmaya başlıyor. hal böyle olunca seyirci de ana hikayenin gerçekleşmesine odaklanıyor ve 'artık ne zaman sarp ile mert gerçeği ne zaman öğrenecek ?' 'celal baba ne zaman yıkılacak sıktı artık' gibi homurdanmalar meydana geliyor. dizi müzikleri bakımından, gökhan kırdar kurtlar vadisine çok şey katmış. dizinin dokusuna uygun müzikleri, dizi de kullanılan türküleri çok güzel düzenlemiş. kendisi elektronik müzikle de ilgilendiği için bunun izlerini kurtlar vadisi soundtracklarına da yansıtmış ve bazı yerel müzik unsurları ile bunları öyle güzel harmanlamış ki gerçekten takdire şayan. mesela 'elif dedim' türküsünü dinleyince akla hemen elif ve polat ilişkisi geliyor. keza 'buluşma' müziği (tulum müziği olarakta bilinir) ve 'hekimoğlu' türküsü çakır, 'asiye' türküsü ise laz ziya karakterini akıllara getirir. 4 sezon devam eden kurtlar vadisi için gökhan kırdar her zaman yeni şeyler denemiş müzikalite olarak güzel eserler ortaya çıkarmıştır. içerde dizisi müziklerine gelecek olursak, toygar ışıklı başarılı bir müzik adamı dizi müzikleri fena değildir fakat ay yapım her sene piyasaya 5 10 tane dizi çıkarıyor. benim bildiğim bu dizilerin müziklerini çoğu zaman toygar ışıklı yapıyor. böyle bir durumda bir sanatçıdan fabrika gibi dizi müziği üretmesini beklemek biraz abes olur. sonuçta sıfırdan bir müzik bestelemek pek kolay bir şey değil ne kadar yetenekli olursan ol tükenirsin ve tekrara düşersin.bu bağlamda içerde dizisinin müziklerine baktığımda 'karadayı', 'karapara aşk' tınılarını duyuyorum. ne kadar iyi senaryonuz olursa olsun bunu prodükte edecek yapımcınız yoksa o senaryo kağıt üstünde kalır. yada bir senaryoda seyirciyi etkilemek için yüksek maliyet gerektircek sahneler yazmak istense fakat yapımcı o sahne için harcanacak parayı riske atmak istemezse senaristte istediği şeyleri yazamaz ve dar bir çerçevede hikayeyi ilerletmeye çalışır. bu haldeki bir senaryoya sahip dizinin başarılı olması neredeyse namümkündür. prodüksiyon olarak yine kurtlar vadisi o dönemde türk dizileri için adeta öncü olmuştur. ilk bölüm için bir tane jaguar havaya uçurulmuş, bir mercedes taranmıştı. senaryonun akabilmesi için gerçek kumar aletlerinden oluşan bir kumarhane bile kurulmuş, ilk sezon sonunda bu kumarhane otomatik silahlar ile taranmıştı. bu yapılanlar o döneme göre çok profesyonelce yapılmıştır. örneğin kumarhane baskını sahnesi benim kanaatime göre türk dizi tarihinde çekilmiş en gerçekçi baskın sahnesidir. dizi/film yapımcılığı anlamında türk sinema ve televizyonlarına çok şey katmış olan osman sınav sayesinde var olmuştur kurtlar vadisi. içerde dizisinin belki de bu versusta öne geçebileceği tek iyi yanıdır prodüksiyon. bu anlamda bakıldığında gerçekten emek verilmiş bir dizi. genel olarak benim için kurtlar vadisi türk dizi tarihinde ekoldür. kısacası 'daha iyisi yapılana kadar en iyisi budur'
    3bunu kim okuyacak kardes naptin sen - husnu coban 19.03.2017 00:02:44 |#2678049
    1senin oğlanlar metin ile tekin gibi hayta gençler okusun diye yazdım hüsnü başkomiserim asdffgh - ferrecikemal 19.03.2017 00:04:42 |#2676423
    4helal be kardeşim 👏👏 - eylulreem 19.03.2017 00:05:20 |#3713668
    butun yorumlari goster (15)
    ... diğer entiriler ...