bugün
yenile

    köleliğin kaldırılması

    14
    +
    -entiri.verilen_downvote
    resmi olarak köleliğin kaldırılmasının teoride işlese dahi pratikte dünya üzerinde hala kölelik sistemi var. bu olayın; sömürü devletçiliğinden, manda ve himaye ismine geçiş yapılması durumundan pek bir farkı yok ayağında pranga olan kölelerin şimdilerde boynunda kravat yahut kafasında kasket var. bu durumda ciddi bir yanılgı ve çarpıklık var, dünya üzerinde kölelik sorununa getirilemeyen bir çözümsüzlük var ve nerede yanıldıklarına dair çeşitli teoriler üretilebilir bla bla bla... bunları geçiyorum ancak kur'an-ı kerim'in neden tıpkı batı gibi keskin kararlar ile köleliği kaldırmadığına dair bir mesaj atmıştım bu akşam bir yazar arkadaşa. kur'an'daki köle hukuku üzerine çok uzun detaylı bir anlatım yapmak isterdim ama şimdilik bu kısa pasajla yetinmek istiyorum belki başka sefere daha detaylı bir yazı yazılabilir. kur'an'daki köle hukuku üzerine son derece yüzeysel bir özet niteliğindeki mesajı aynen ekleyip gidiyorum. (kendi mesajım olduğu için formata aykırı bir durum olmaz heralde) mesaj: --- spoiler --- kuran kölelik sorununa güzel ve anlamlı bir sistem getirmiş diyebilirim. herkesin eleştirdiği bir nokta var mesela, kuranda neden "cariyelik ve kölelik kaldırılmıştır" şeklinde bir ayet yok diye. böyle bir kararı ancak insan olan birisi yapardı. bu durum son derece insani ve duygusal geçici bir çözümden başka bir şey olmazdı. şöyle açıklayayım; kuran indirilirken köleler vardı, ciddi bir sorundu böyle bir hüküm indirilseydi eğer hayatı boyunca köle olmuş, doğru dürüst bir evi barkı olmayan, işi ya da geçinebileceği bir kaynağı olmayan bu köleler başı boş kalacaktı. hayatı kölelikten ibaret olan, köleliğe alışmış insanların durumunu bir saniye durup düşünün. bu durumdayken müslümanların bıraktığı köleler ya açlık ve sefalet içinde sokaklara düşecek ya da müşriklerin ya da başka toplumların kölesi olmaya "gönüllü" olacaktı. bu nedenle köle hukuku sisteme işletilmiş. köle deyince ayağında prangalar olan, kırbaçlanan, aşağılanan, yemek artıkları ile beslenen amerika'nın zenci köleleri geliyor akla. ancak kuran'ın sistemi böyle değil. "yoksula, yetime, esire yemeğini seve seve yedirirler" şeklinde ayet var kuranda. :) mevcut kölelerin islam açısından ciddi bir statü farkı yok, islam kölelerin sorumluluğunu müslümanlara şart koşmuş. ayrıca "eğer bir hayır görüyorsanız onlarla özgürlük anlaşması da imzalayın" denilmiş. "evlenmelerinde destek olup, mallarınızdan verin" denilmiş. yani özetle mevcut köleler himaye altına alınmış ev sahibinin ev ve iş yüküne ortak olmaları istenmiş denilebilir. eğer bir hayır varsa köle de istiyorsa özgürlüğünü verin ayeti çok önemli. durum çok net, hayatı boyunca kölelikten başka bir şey bilmeyen kölelerin hayata hazırlanması istenmiş denilebilir. ayrıca, mümin olmanın şartı olarak köle azadı yapmak da şart koşulmuş. burada illa kendi kölesi olması da şart değil köle azad etmek önemli bir eşik olarak görülmüş varsa kendisinin yoksa başka insanların köleleri. bir de şu denir genelde hem sünnilere hem de non-teistlerce; cariye için evlilik olmadan zina serbestliği olduğu söylenir tek bir ayete dayanarak. ancak onun için bütünsel bakmanın gerektiğini söyleyebilirim ki, kuranda sabah, öğle uykusu vaktinde ve yatsıdan sonra çocuklarınız ve "evlerinizdeki köleler" odalarınıza girmesinler çünkü o saatlerde odalarınızda mahrem durumumdasınız denilmiş. yani "yatak odanıza köleleriniz girmesin" şeklinde ayet varken nikahsız ilişki serbestmiş demek de çok yüzeysel bir düşünce. ayrıca kuran köle alma ile alakalı hiç bir şey söylememiş öznel olarak şahsi kanaatim bilerek bu konuda konuşulmamış çünkü bu gün dünyada kölelik devam ediyor olsaydı bir amerikalının elindeki köleyi kurtarmak adına bir müslümanın ondan köle satın alması daha makul ve insani olabilirdi o yüzden bu konuda köle alın ya da almayın denilmemiş bence. başından beri anlattığım köleler köleliğe alışmış, köle doğmuş, bir hayatı olmayan köleliği kaderi olan insanlardı. bir de başka bir köleleştirme durumu vardır ki o da savaş esirleridir. savaş esirleri her ne kadar müslümanların düşmanı olsa da diğer köleler gibi hayattan kopuk değiller. sonuçta geldiği yerde bir çocuğu, bir işi, bir evi olan insanlar olur genelde savaş esirleri. kuran bu noktada hemen devreye girmiş ve savaş esirlerini fidye karşılığı ya da "bedelsiz" olarak salıverin denilmiştir. bak savaş esirlerinin köleletirilmesi imkansızdır bu noktada. her şartta salıvermek zorunludur. bu da neden köleliğin böyle bir hukuka bağlandığını bence açıklıyor. asker olan, önceden köle olmayan, bir hayatı olan esirlerin salınması şarttır. onun dışında kölelerin hayata hazırlanması müslümanlara yüklenmiş bir sorumluluktur. müslümanların sorumluluğunu aldığı yardımcıları olarak düşünebilirsiniz. seks kölesi değillerdir, nikahsız ilişki yapamazsın, zorla fuhuş yaptıramazsın, yemeğini eksik edemezsin, giydirirsin, evlendirirsin gerekirse mallarından vererek destek olursun, eğer karşılıklı olarak bir hayır görülüyorsa özgürlük anlaşması yaparsın vs. bunlar ayetlerde geçer. bu noktada abd'nin afrikadan getirdiği ayağı prangalı köleleri olarak düşünmek fazla vicdansızca bir tutum olur. ayrıca ciddi bir maddi külfettir bile diyebiliriz. --- spoiler --- son olarak ekleyeyim, daha detaylı ve kaynak belirtilerek, neyin nerede geçtiğinin belirtilmesi gerekirdi. o şekilde yazılması gereken uzun bir konu ancak özet niteliğinde bir açıklama oldu şimdilik bu da yeterli denilebilir. yine de takılınan yer varsa beklerim. :)
    1kardeş okumaya üşendim şuan ama sen yazmışsan doğrudur ++ - lapara 19.02.2017 16:18:29 |#3120686
    ... diğer entiriler ...