bugün
yenile

    bir demet tiyatro

    14
    +
    -entiri.verilen_downvote
    asuman: senin beni eskisi kadar sevmediğin her halinden anlaşılıyor zaten. mükremin: nerden anlaşılıyor? asuman: elini tutuyorum, elimi bırakıyorsun. gözüne bakıyorum, gözüme bakmıyorsun. mükremin: bilmiyorum asuman, bilmiyorum. doğrudur yani, kalbimin eski çarpıntısını kaybettiği. tüm aramalara rağmen bulunamadığı, inkar edilebilecek bir gerçek olsa niçin inkar edilmesin öyle değil mi? o ki inkar edilebilir, edersin gider yani "yok böyle bir şey." dersin, gider yani. asuman: bak ağzınla söyledin işte sonunda. mükremin: ben konuşmak için en müsait yer ağız diye şey ettim ama. asuman: ee, beni artık sevmiyorsun öyle mi? mükremin: ya seni seviyorum da, seni sevmeyi eskisi kadar sevemiyorum. hani eskiden seni sevmenin, birbirimizi sevmenin, değişik, gevrek bir tadı vardı. seni güldürmenin lezzeti damağıma yerleşir, orada mutlu mesut yaşardı. hani bir şey olduğu vakit, ilk bunu koşayım gideyim asuman'a söyleyeyim tarzında bir haberci telaşı olurdu. asuman: şimdi ne oldu peki? mükremin: bilmiyorum asuman, bilmiyorum. kalbim bir kuyunun dibindeki bir suyun içinde nefes almaya çalışan bir gariban. yukarı tırmanmaya çalışıyor ama ne yapsın kuyunun duvarları düz, kuyunun duvarları ıslak...
    ... diğer entiriler ...