bugün
yenile

    ince düşünen insanlar

    18
    +
    -entiri.verilen_downvote
    babamın da içinde bulunduğu naçizane ve mükemmel topluluk. babama sanırım bu yüzden aşığım. tabi yan bakışlarının ve kaçamak gülüşlerinin de etkisi var. küçükken bakkaldan aldığım yemişleri sokakta yahut ulu orta yerde yedirmezdi bana. "sen alabiliyorsun ama başkası alabilir mi? ya canı çekerse de alamazsa?" derdi hep. hala ulu orta yerde bir şey yerken vicdan azabı çekerim; yediğim 1 liralık çikolata olsa bile. bizim evde 4 balkon var. kocaman olmasa bile bize fazla fazla yeten bir bahçemiz var. ama asla buraları mangal için kullanamayız. insanların canı çekermiş. mangal için pılımızı pırtımızı toplar geniş ovalara gideriz. işime gelir bu incelik, sonunda salıncak var çünkü. "toplum içinde kimseden para isteme." der. belki parası olmazmış, mahçup olurmuş. çok haklı. bir gün babam kahveye gidecekti sanırım. meyve aşığıdır. mandalina uzattım "al babacım, gitmeden ye." diye. "olmaz şimdi elime siner kokusu. canı çeker milletin." dedi. soydum, tek tek yedirdim ellerimle. fazlasıyla hak etti çünkü canım babam. mesela benden su ister. suyu bardağın altından tutarak getiririm (babam öyle öğretti) önce diğer insanlara sorarım "ister misiniz?" diyerek. babam "belki istemeye utanırlar." mantığı ile öğretti bunu. aklımın ucuna gelmezdi yoksa. üzerine yemek kokusu sinmesinden nefret eder. bende öyle. çünkü ben hoşlanmıyorum o kokudan. başkaları rahatsız oluyor sonuçta. mutfaktan yemek kokusu geçmeden girmeyiz o mutfağa babam ile. aynı şekilde başkaları rahatsız olmasın diye soğan sarımsak da yemez. bende yemem, sevmem. ablamlarla bir araya gelince ister istemez yüksek sesle gülüp söylüyoruz. zaten kalabalık bir aileyiz. babam gelir hafif kızar "insanlar (kiracı) rahatsız olacak. sizi mi dinleyecekler?" diye. e haklı. daha bir sürü var. inceliği yüzünden çok sıkıntı yaşıyor babam. babam ne kadar ince ise annem de o'na o kadar zıt. allah'tan babamıza çektik.
    ... diğer entiriler ...